ülkenizin resmi ideolojisi ile mutabakat içinde olmayabilirsiniz, bir çok konudaki devlet politikası ile taban tabana zıt fikirler geliştirebilirsiniz. bu tandansınız dış politikalara da teşmil edilebilir bir ölçüde. bu gayet anlaşılabilir, büyük oranda saygı ile de karşılanması gereken bir tutumdur. ancak bila istisna her konuda vatandaşı olduğunuz ülkenin bütün iç ve dış uygulamaları ile kategorik olarak kavga halinde iseniz o zaman sizin haklılığınız ve içtenliğiniz sorgulanır. işte yasemin çongar böyle bir hanım. mesela obama' nın başkan yardımcısı adayı biden' ın ki adam müseccel türkiye düşmanı, akla gelebilecek her konuda türk tezlerinin karşısında yer almış bir politikacı kariyeri boyunca, türkiye için bir şanssızlık değil tersine bir fırsat olabileceği fikrini pazarlamaya başladı şimdi de. biden seçilir mi, seçilmez mi,
o koltuğa otursa dahi her gönlünden geçeni pratiğe dökmek mümkün olur mu, olmaz mı ( cevabı belli bir sorudur bu, dengeler, çok yönlü çıkarlar bugüne kadar icra mevkinde bulunmamış, dolayısı ile attığında mangalda kül bırakmama lüksüne sahip olmuş bu adamı bambaşka tercihlere itecektir ) ayrı mesele, ancak çongar açısından sorun daima türkiye cumhuriyeti' nin aleyhine fikir ve projelere angaje olmuş, esasen fazla derinliği olmayan bir politikacıyı bizlere allayıp pullamaya çalışması. yasemin çongar' ın fıtratını bildiğimizden ona sinirlenme refleksini kaybedeli çok oldu da bu kadar enayi yerine konmak adama koymuyor değil.