aşkla bağdaştırmak kültürümüz açısından ters düşer. ama şöyle bir şey de var:
aşk dediğimiz şeyin getirilerinde -uzun vadeli- mutlak surette seks vardır. eğer seks bir tabuysa ve yıkılamıyorsa, uzun vadede ilişkiye atılmak ne kadar doğrudur? çünkü mantıken karşı tarafın kültürünü, düşüncelerini-fikirlerini, ne müzik dinlediğini bilmek ne kadar tanıma sürecine dahilse, cinsellik de o kadar dahildir. sadece öpüşmek, yiyişmek olarak değil. yani diyorum ki, tamam adamı çok sevdin diyelim. de; eleman belki yatakta kötü? iyi sevişemiyor belki.
veya kıza deli gibi aşıksın. ama sevişirken sana hiçbir şey ifade etmeyecek belki, ne biliyorsun? bunları bilmeden uzun soluklu bir ilişkiye atılmak ne kadar mantıklı? o zaman seksi, aşktan ötürü evlenilince edinilen bir deneyim olmaktan öte bireylerin birbirini tanıma sürecinin bir parçası olarak görmek gerekmez mi?
