kemal kılıçdaroğlu ve muharrem ince’nin başkanlık yarışında bulunduğu kurultay.
Şüphesiz ki kılıçdaroğlu’nun seçilme ihtimali çok daha yüksek, hiçbir şey öğrenemediyse bile örgüt içerisinde kendini sağlama almayı, kendi delegelerini oluşturmayı çok güzel başardı kılıçdaroğlu.
Gelelim konuşmasına; kılıçdaroğlu maalesef ortalama bir konuşma gerçekleştirdi, parti içerisinde temsil ettiği kanadı bile çok tatmin etmemiştir diye düşünüyorum.
Gelelim Muharrem ince’ye; konuşması an itibariyle hala devam ediyor, başladığı andan itibaren ufak tefek ofsaytları olsa da dersine çok iyi çalıştığı her halinden belli, hatiplik yeteneği zaten Kılıçdaroğlu’ndan daha yüksek, bunun yanında gündeme getirdiği konular elini vicdanına koyan her CHP’liyi düşündürmüştür, parti iktidarını kadıköy ve çankaya gibi yerleri alınca mutlu olan böylesi alanlara sıkışmakla eleştirip nevşehir veya erzurum onların umrunda değil diyerek yerine göre haklı bir sitemi dile getirmiştir.
Parti içinde adamcılık anlayışı malesef yüksek, Kılıçdaroğlu daha sosyalist bir kanadı temsil ediyor hatta kimine göre mezhepçi bir tutumu da var, tartışılır...
Fakat şunu muharrem ince konuşurken çok açık gördük, kılıçdaroğlu’nda atılmayan bir slogan muharrem ince konuşurken atıldı; mustafa kemal’in askerleriyiz.
Nedense dikkatimi çekti, uzun zamandır chp’den duymazdık bu sloganı, demek ki gerçekten temsil edilen taban açısından büyük bir yarık söz konusu, muharrem ince kesinlikle kemalistleri temsil ediyor.
Fakat hangi kanadın iktidarı ele alması chp için daha faydalı olacaktır, inanın kestiremiyorum, chp’ye zarar verecek bağnaz bir kemalist kafa oluşsun istemem, Ecevit’in sosyalist eğilimi mutlaka korunmalı, Kılıçdaroğlu bunu iddia etti fakat ne kadar başarabildi...
Koyu, zararlı bir kemalist kafa iktidara gelsin istemeyen biri olarak son düşüncem çok güçlü olmayan tüm gücü elinde toplamayan bir muharrem ince genel başkanlığı.