mutezile

entry48 galeri
    39.
  1. bağ kurabilme yeteneği anlamına gelen bu “islami akıl” gerçeğini iyi kavramışlardı. insanı değerli kılan aklın dinde delil olması vahyi ikinci plana itmez. vahyi anlama ,algılama, özümseme noktasında akıl elbette önceliklidir. aklı olmayanın vahye ulaşması imkansızdır. dinde öncelikli olan akıldır. kur’anda akla inmiş, ona rehberlik eden takva kitabıdır. vahiy gaybi aleme dair ne varsa rehberlik ederek bu konuda keşfin , rüyanın ,evliya kültünün ürettiği keramet kapısını kapatarak sınırları belirlemiştir.

    islam tarihinde akla verdikleri önemle büyük bir çığır açan entellektüel, devrimci bir hareket olan mutezileyi anlamanın ,tanımanın yolunun zihinsel arka planında emevi hanedanlığı oluşturur.
    müslümanlar hz.osman’ın öldürülmesinde sonra tarihçilerimizin ifadesiyle büyük fitne dönemi başlar. büyük iç savaşlar yaşandı. binlerce sahabi bu savaşlarda öldürüldü, telef oldu. bu savaşlara ” katılanlar “ ve “tarafsız” kalanlar diye kendi aralarında gruplara ayrıldılar. cemel ve sıffın savaşlarında bir taraftan hz.ali ve taraftarları yer alırken ,karşı tarafta hz.aişe annemiz ve taraftarları yer aldı. diğer savaşta muaviye ve yanlıları katılmıştı. tarafsızların öncülüğünde sad.b.ebi vakkas ,abdullah b. ömer , ,zeyd b. sabit gibi sahabiler yapmaktaydı. bu olayları mahkum eden hariciler ve duyarsız kalan mürcieyi unutmamak lazım. bu sonuçlar mutezilenin oluşmasına zemin hazırladı.
    muaviye iktidarı ele geçirince her şeyi allaha isnat eden , allaha iftira atan kaderci cebriyyeyi desteklemişti. cebriyyenin görüşlerinde hile ve darbeyle ele geçirdiği saltanatı kendisine allah’ın kendisine verdiği hikayesini seslendiriyordu. mutezile ise buna muhalefet etmiş cebriyye ile amansız düşünsel ve entellektüel mücadeleye girişmiştir. islam topraklarının genişlemesiyle beraber farklı din ve düşüncedeki kişilerlede tartışmaya giriştiler . dışarda ; mecusi, hristiyan , yahudi ve diğer din mensupları içeride de selefiler, ehli hadis eş’ari, batıni,cebriyye, ve mürcie ile münazara yaparak hem teorik olarak kendi düşüncelerinin yayılmasını sağladılar, hemde islam dünyasının serbest tartışmaların yapıldığı bir özgürlük ortamının oluşmasının teşvikçisi oldular. görüşlerini” beş esas” şeklinde belirlediler.

    Kelime olarak “Ayrılanlar” anlamına gelen Mutezile, büyük günah işleyen kimselerin iman ile küfür arasında bir yerde ,orta yerde olduğunu söyleyerek Ehli Sünnetten ayrıldığını ifade ettiler. Hasan Basri’nin ders halkasını terk eden, bu hareketin kurucusu olan Vasıl Bin Ata Mutezilenin temellerini attı. Bir diğer adları Adalet ve Tevhit ehli olan bu hareket özgürlüğü savundu. Bu hareket kendi içinde bir edebiyatçı olan Ebül-Hüzeyl El- Allaf, Nazzam , Cahiz, Cübbai, Kadı Abdulcebbar, Keşşafın sahibi Zemahşeri gibi büyük üstadları yetiştirdi. Mutezile Abbasiler Döneminde en popüler dönemini yaşadı. Günümüze kadar bağımsız,müstakil bir hareket ve mezhep olarak varlığını devam ettiremeyen mutezile daha çok Şianın Caferiyye ve Zeydiyye kolları ile varlığını devam ettiriyor. En önemli ilkeleri bu” Beş Esas” çerçevesinde hayat bulan Mutezile “ Yapılan zulümlerin (Emevi Zulmü) öldürmelerin Allaha isnat edilmesine karşı çıkmak” olarak ifade eder. “işlediğiniz günahları Allaha yüklemeyin” diyerek Cebriyyeye karşı çıkarak özgürlüğü savundu.”insan kendi fiilerinin yaratıcısıdır.” Diyerek konuya açıklık getirdiler.

    Hz.Ömer yapılan bir hırsızlık olayında “ Ben çalmadım, bana Allah çaldırdı o, öyle istediği için çaldım” diyen hırsıza hem el kesme cezası hemde Allah’a iftira attığı için kırbaç cezası vermiştir. Mutezilenin uyguladığı bu özgürlük yanlısı düşünceleri aslında Hz.Peygamber, Raşid Halifeler döneminde zaten vardı. Tevhit ve Adalet ehli bu ekol Hristiyanlarla , Yahudilerle ,Mecusiler, Budistlerle çok cesur ve güçlü bir şekilde onların argümanlarıyla tartışıyorlardı. Beş Esasta biri olan “Tevhit” kavramını bu bozulmuş dinlerin iddia ettiği çarpık ,şirke bulaşmış yamuk Allah tasavvurlarını düzeltmek için tartışıyorlardı. Oryantalistlerin iddia ettiği gibi tevhit ve adalet ekolü ,yunan felsefesinde , israiliyattan ,Hristiyan ilahiyatından etkilenerek ortaya çıkmadı. Onların asıl sorunu bu düşünen, sorgulayan, devrimci ,dinamik hareketi karalamak ve tarihe gömmektir.
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük