sene... geçen sene. esenyurt sanayisinde dükkanı olan babamın yanına gidiyorum. dükkana bir blok kala önüme sarı renkli çok tatlı bir sokak köpeği geldi, durdu. bir süre bana baktı, içimden de 'acaba saldıracak mı lan?' diye geçirirken bana arkasını dönüp, kafasını geriye doğru çevirerek bana baktı. yürümeye devam ettim, yanından geçtim gittim. bikaç adım atmıştım ki köpek yanımdan geçti, ileride durdu, arkası bana dönük şekilde beni bekledi. yazık dedim, sevgiye muhtaç heralde diye sevmeye başladım bunu ama elimi nereye atsam çekilip bana götünü dönüyor. anlam veremedim öylece yürümeye devam ettim
...
babamın dükkanında birkaç saat oturdum, muhabbet ettik, ona yardım ettim falan sonra bir ara işler duruldu. babam, babamın arkadaşı ve ben, oturduk dükkanın önüne hafif soğuk havada çay içiyoruz. bi baktım sarı tüylü köpek geldi dükkanın önüne, durdu, sonra arkasını döndü. tam dönüp de babama söyleyecektim ki gelirken yaşadığım olayı, babamın arkadaşı,
- 'şerefsiz orospu çocukları, hayvanı da alıştırmışlar.' dedi.
soran gözlerle dönüp adama baktım, beni dumur eden o cümleyi kurdu: