iki kere gittiğim, muhteşem olduğu kadar korkutucu olan ada.
Önce kadıköyden Beşiktaş/adalar vapuruna binersiniz. 1 saatten fazla yolculuk sonunda vapur yavaş yavaş adalara yaklaşır ve yolcuları bırakır. Siz büyükada'da inersiniz.
indikten sonra dondurmacıların olduğu yere gidersiniz. Ordan sağa sapıp adanın ormanlık derinliklerine dalarsınız.
Oraya saptıktan sonra karşınıza emekli atlar çıkar, zapzayıf. Faytonda işi bitmiş, ormanlıklara salınmış atlar...
Karacaoğlan veya keloğlan heykelinin bulunduğu terkedilmiş bir futbol sahasına gelirsiniz. Issız yerdir.
Biraz ilerlerseniz rum yetimhanesini görürsünüz. Bu terkedilmiş rum yetimhanesidir, yıkılmaya yüz tutmuştur, bahçesinde bir kaç tavuk, güvenlik görevlisi ve iki-üç köpekten gayrı bir şey yoktur.
Biraz daha ilerlerseniz karnaval havasında bir mekana gelirsiniz, faytoncuların merkezi. Buradan da yukarı dimdik çıkarsanız aya yorgi kilisesine ulaşırsınız. Oradaki banka oturup denizi seyretmekten güzeli yoktur.
Adada bolca rum vardır. Her şey pahalıdır. Çok güzel bir adadır.