kadının edilgen yapısından kaynaklı bu durum. aslında namus diye kutsanan kavram bir uhrevi saçmalık değil devlet politikasıdır. devlet dinle her daim birlikte çalışan ikisi de birbirini besleyen bir değişik ilişkileri olan kurumlardır. namusun kadınla bütünleştirilmesi onun sorumluluklarını arttırır ve onu geri plana atar. mesela sen bakire olmayan kadınları toplumda bir şekilde aşağılayıp hatta yeri geldiğinde namus altında katledip anneliği kutsarsan bu sefer kadını domine etmiş olursun. bir bakın topluma bundan başkası var mı?
dini motivasyon bile bunun üzerine, zina edeni devletlerin öldürmesi de bu yüzdendi şimdi öldürmeyip halka namus altında öldürmesi de bu yüzden.
cenneti kadınların değil de anaların ayakları altına sermesi de aslında dini bir teşviktir, önemli olan kadının kimliği değil burada doğurması, çıkardığı şeye bakması, namuslu olup itaat etmesidir.
yani namus kavramı öyle uhrevi bir kavram değildir, altında gayet de kadını dizginleme hareketi vardır. bunun uhreviyete bağlanması bir nevi teşviktir. zaten dinlerde bu amaç olur çünkü bunları yazan tanrıların penisi var.
