uluslararası sermayenin ülkelerin ekonomisini kontrol etmek için kullandığı aygıttır. sermayenin istediği yapılmazsa bu aygıt iktidar da düşürür, kriz de yaratır. sadece o sermayenin bir anda borsadan parasını çekmesine bakar olay. ani satışlar şirketlerin değerini düşürür, kaos ortamı yaratır, dolayısıyla rahatlıkla ağzımıza sıçar..
sermaye kontrol altına almak istediği ülkeye ilk iş olarak borsa'yı dayatır. (bkz: çin) (bkz: türkiye) istediği iktidar başta olduğu sürece içeri para girişi yapar. bunu da sevabına yapmaz. içerdeki parasıyla büyük kar eder. daha sonra tehdit mekanizması işlemeye başlar. dayattıkları yasa çıkmadığı zaman (akp'ye dava açılması) satış yaparlar -ve ilk satanlar olacaklarından en karlı satışı yaparlar- ve küçük çapta bir kriz üretirler. istedikleri hareket olduğu sürece (akp'nin kapatılmaması) alım yapılır -ve yine ilk alımı yapacaklarından en ucuza çıkmaktadırlar- değer yükseltirler.
örneğin istedikleri iktidar gittiği zaman -ki nadiren olur bu- cezalandırma mekanizmasını başlatır, enflasyonu hoplatır, kriz üretir ve o iktidarı derhal rezil ederler.
kapitalizm krizlere gebe değildir de nedir be güzel kardeşim?