yapılan istatistiklerden çıkan sonuç; türk halkının yüzde altmışı tsk'ye güveniyor. sivil tplum örgütlerine, tbmm'ye veya elinde silah olmayan bir kuruma değilde, her nedense zorbalıkla gelecek bir zafere güveniyor.
şöyle tarih sayfasını eğer biraz aralarsak, çok uzağa değil 28 sene öncesine gidersek, 12 eylül 1980'e. ordunun siyasete karışmasının bir millet için ne sonuçlar doguracagını anlayabiliriz. binlerce ölü, yargısız infaz, keyfi idam kararları. binlerce masum insanın sınır dışı edimesi, vatndaşlık haklarının elinden alınması, nedensizce evlerinden alınıp nedensizce işkenceye maruz kalması. bir şeyleri söyleyememek, itiraz bile edememektir ordu. ordunun yetiştirdiği bir insandan demokratik bir yaklaşım beklemeyin çünkü bu askeri mantığa aykırıdır. demokrasinin olduğu yerde silah olmaz.
sözün bittiği yerde ordu girmez devreye, sözü istediği gibi söyletmek için ordu gelir yapışır yakamıza. çünkü demokrtik rejimlerde söz asla tükenmez.
1980 yılının bize armağanıdır PKK sorunu, ordunun başına aldığı en büyük beladır, orduya güveniyorum diyen insanların gözlerinin önüne konulmuş bir ibrettir.
türkiyenin her yerinde açılan işkence odalarına alınanların arasında binlerce kürt'te vardı ve kürtlere hakaret etnik kimlikleriyle yapıldı. bir çoğunun suçu yoktu.
dayılarım anlatır, yedikleri dayakları, elektirikleri, bunlar çok canlarını yakmazmış ama ikide birde polisin "ulen şu türkiyenin malatyasından başlayacan şu ibne kürtlerin hepsinin götüne mayın koyup patlacan" dediklerini hırsla anlatırlar. birçoğu hala orada kürt oldukları için işkence gördüklerini zannederler. orduyu ve polisi sevmeyen 600 bin işkence görmüş kürt armağan etti ordu bizlere.
aslında ne kürt oldukları için, nede türk oldukları için o işkenceleri gördüler. o işkenceleri yapanların insan olamadıkları için bu acılara mazur kaldırlar. fakat ne çare artık bomba patlatıldı.
güvenen güvensin orduya, benim tek güvendiğim silah tutanlardan nefret edenlerdir çünkü onlardan kimseye zarar gelmez.
edit. yanlış anlaşılmasın burada ordunun gereksizliğinden bahsetmiyorum, ordunun siyasete karışmasından nefret ediyorum.