insanın kendini, bir şeyi/kişiyi beğenirken, diğer veya başka bir şeyi beğenmiyor veya sevmiyor zorunda hissetmesi...
bir insanın sebebi olmaksızın, beğendiği bir şeyi beğenmediği üzerinden tanımlayabiliyor olabilmesi veya her daim tercih yapmak gibi bir ikilem içinde hissetmesi düşününce gerçekten çok anlamsız geliyor. oysa ki gerçek anlamda iyi/güzel olanın bir kötüye veya vasata ihtiyacı olmamalı.
zaman zaman kendimde de gözlemlediğim ve fakat fark ettiğimde hemen kendimi düzeltmeye çalıştığım bu düşünme şekli, yanında bir kötü veya bir beğenilmeyen olmadan o şeyin, sanki yeterince güzel/iyi olamayacağı algısı bir insanın zihninde ilk ne zaman oluşur veya gelişmeye başlar bunu çok merak ederim hep.