yavuz sultan selim

entry1626 galeri video5
    160.
  1. "Bütün dünya benim olsa gamım bitmez nedendir bu?
    Ezelden gam tûrabıyla yoğrulmuş bir bedendir bu."

    beytinin ilk mısrasının şairi. Rivayet odur ki, Yavuz sultan Selim, her ne kadar devlet adamlarına karşı çok sert davransa da, sanatçılar ve ulemaya karşı da bir o kadar naziktir. Fakat nasıl olduysa bir gün, Yavuz Sultan Selim, saray şairlerinden olan şair Hikmet'i, kendisi haksız olduğu halde incitir. Kırılgan bir fıtrata sahip olan Hikmet, haklı olduğu halde incindiği için hemen sarayı terkeder. Yavuz Sultan Selim, birkaç saat sonra aklını başına toplayıp hatasının farkına varır. Hikmet'i sarayda aratır, bulamaz ama önemsemez. Ertesi gün Hikmet'i yine bulamayınca ülke sınırları içinde her yerde aratır. Hikmet, hükümdara dargın olduğu için ortaya çıkmaz. Günler geçer...

    Günler geçer, Hikmet Van kadısının yanına katip olarak girer. Bizim şair Hikmet, kâtip Hikmet olur yani. Padişah anlar ki, bu işin böyle oluru yok. Bir şiir yarışması düzenler. Kendisinin yazdığı ilk mısranın altına en güzel ikinci mısrayı yazanı ödüllendireceğini söyler. Bu işlere meraklı olan Van kadısı, kendince yazar bir satır. Sonra kâtibine gösterir, nasıl oldu diye. Hikmet, ilk mısranın güzel olduğunu fakat ikinci mısrada yanlışlar olduğunu söyler. Birkaç düzeltme yapayım derken, ikinci mısranın tamamı Hikmet'in sözü olur. Van kadısı şiiri gönderir.

    Sarayda padişahın önüne dağ gibi yığılır küçük küçük kağıtlar. Sultan, her birine bir göz atıp fırlatır. Aralarda bulduğu bir kağıda baktığı gibi, bu mısranın sahibini istiyorum der. Van kadısı gelir. Kadı efendi daha içeri girer girmez padişah der: "Bak kadı efendi, ben şiirden şuncağız anlıyorsam, bu mısrayı sen yazmadın." Kadı korkar, zira bu mısra, padişahın da dediği gibi kendisine ait değildir. "Bu mısra benimdir" diyemez. "Benim değildir" dese, padişaha karşı yalan söylemiş olacak. Der ki: "Kâtibim yardım etti." Yavuz gülümser, "Hikmet'i bulduk" der. Hikmet getirtilir. Padişah, her insanın bu durumda yapması gerekeni yapar, özür diler. Hikmet de ecel kapıyı çalana dek saray şairi olarak kalır.

    Bu olay aslında Yavuz Sultan Selim'in şairlerin üslûbuna ne derece hakim olduğunun bir göstergesidir.
    1 ...