Artık adım çıkmıştı. Ablam bile "Yazıktır, namusunu temizlesin evlensin. Artık onu kimse almaz" gibi beyanatlar verdi. Ama sonra da "Kocamı çaldı" dedi. Ben ölsem bile bunların hırsları bitmez. Bu, "Kocamı aldı" meselesi değil. Müzik piyasasında benim onu yok ettiğimi düşündü. Onun bütün hırsı bu.
Bizim hiçbir zaman sevgili hayatımız olmadı. Adam "Öteki gitti genci geliyor. Ben şirketi alırım ablasının elinden, bunu da piyasaya sürerim. Güzel de sesi var, skandallar gelir arkasından" diye düşündü. Aslında Neşe de tahmin ediyordur da, o beni başka türlü yaralamak istedi. Beni fettan bir kadın olarak göstermek istedi ablam. Ben o zamanlar çok küçüktüm, saftım... Annem ve babamla Ankara’da oturuyorduk, radyoya girme hazırlıkları yapıyordum.
Ablamın eşiyle ilgili bugüne kadar hiçbir kötü konuşması, beyanatı yok. Ben günah keçisi oldum, beni harcadı. Hepsinin danışıklı dövüş olduğuna inanıyorum. Ben bunu isteyerek yapmadım, olaylar beni onunla beraber olmaya zorladı. Çünkü tek başıma ortada kaldım. Annemi, babamı kendi tarafına çekti ve beni kapı dışarı koydular. Nereye gidebilirdim? Bu adam da önüme çıkıp bana yardım etmeyi teklif etti.
Sanıldığı gibi ablasının kocasını ayartıp evlenmemiş, buna mecbur bırakılmış bir ablamız. Hayatımı yazsam acı bir dram olur demiş. Hep kullanılmış bir ablamız. Kendisi ölmeden canlı olarak görmek isteyeceğim sayılı müzisyenlerden. Bir diğeri müslüm babaydı. Göremedik.