risale i nur un ku ran a aykiri olmasi

entry8 galeri
    1.
  1. turan dursun'un müslümanlık ve nurculuk adlı kitabında(1971) iddia ettiği ama az önce tamamını okuyup incelememe rağmen tek bir satır bile aykırılık göremediğim havada kalmış iddiası.

    1971' de henüz müslümanken yazdığı bu kitabın ortaya koyduğu tezlerin niceliği ve niceliğinin niteliği bu yapıtın ısmarlama bir yapıt olduğunu göz önüne sermektedir. 1971 tarihi gibi doğrudan 27 mayısçıların oligarşik yapılanmasının yoğun olduğu bir tarihe denk gelmeside bunun ısmarlama bir yapıt olduğu iddiasını kanıtlamaktadır. nitekim yazar kitabın yaklaşık 100 sayfasını said -i nursi'nin kişiliğine saldırarak ve sayısız hakaret ederek doldurmasına karşın kuranı kerimle risale- i nur'un çeliştiği iddiasına ancak 30 sayfada her biri birbirinin tekrarı çarpıtılmış tezlerle doldurmuştur.

    1971 türkiyesi'ndeki siyasal ortamdan hareketle destek bulan turan dursun risale- i nur'u çürüterek tarihe geçmeye çalışmış ama eserin basımından sonra değil nurcuların eleştirilerine en büyük nurcu muhaliflerinden bile eleştiri görmüştür.

    kitabın hemen giriş bölümünde yer alan ve saidi nursi kimdir? diye başlayan sayfadaki said-i nursi tanıtımı bile esas amacının dönemim siyasi yapısına uygun olarak 27 mayısçılara yaranmak amacını güttüğü anlaşılmaktadır.

    --spoiler--
    said i nursi 1873 yılında bitlis'in nurs köyünde doğmuştur. kısa bir süre molla mehmet emin adında bir hocada okumuş ve bu adamdan aldığı yarım yamalak bilgilerle kendini erişilmez bir alim saymıştır. sonradan yazdığı risalelerden anlaşıldığı gibi edindiği yetersiz bilgilerin büyük bir değer taşıdığını sanarak büyüklük taslamaya başlamış suna buna rasgele sorular sorarak mahcup etme çabalarına girişmiştir.
    --spoiler--

    işte yukarıda ki nesnellikten bir nebze dahi nasiplenmemiş said- i nursi biyografisi yazarın kitabındaki bayağılığını niteliksizliğini gözler önüne sermiş ve ali kimdir ? diye soru sorulan çocuğun "şekerimi çalan çocuk" demesi minvalindeki bir yapıya sahip olduğunu göstermiştir.

    şu ana kadar yapılmış olan en büyük ve en nitelikli tesfirlerden birinin kurana aykırı olduğu iddiasında bulunurken çok vahim ve çok büyük sonuçlar doğuracak olması nedeniyle ortaya koyduğu belgelerin birilerini tatmin etmesi beklenmektedir. ancak yazarımızın kuranı kerim'e aykırılık iddiasını yaklaşık ilk 100 sayfa da yer vermemiş ve ilk 100 sayfayı tamamen hakaret ve said -i nursi' nin kişilik özeliklerine yer vererek doldurmuştur. geriye kalan 30 sayfada yer verilen ve kurana aykırılığı iddia edilen karşıaştırmalarda da inanılmaz büyük çarpıtmalar yapılmış ve yazar bu özelliğiyele bana ibn-i sina'yı hatırlatmış benden "hiçkimse görmek istemeyen kadar kör değildir" cevabını almıştır.

    hiçbir elle tutulur gözle görülür bir şey olmadan bu şekilde saldırıda bulunması dönemin siyasal koşullarına ayak uydurarak " gavur olsun şakirt olmasın" anlayışına bürünmesinde ve bu anlayışa sahip olanlara yaranmaya çalışmasıyla açıklabilir. risalelerin gramer hatalarıyla dolu olduğu iddia eden yazar böylece risalelerin hangi ortamlarda ne gibi koşullarda yazıldığı konusundaki bilgisizliğini ya da "tek parti iktidarının" zulmünü görmezden geldiğini göstermiştir. "çamur at kirletmesede izi kalır" düşüncesiyle yola çıkmış olan yazar kaynaklarının sınırlı olması nedeniyle acizliğini hakaret ederek ve said- i nursinin kişilik özeliklerinin analzini yaparak kısa kitabını doldurmuştur.

    yazarımızın bir diğer vahim tesbiti de saidi nursi'nin ona buna soru sorarak mahcup etmeye çalıştığını iddia etmesidir. anlaşılan o ki yazar said i nursinin en önemli özelliğinden birinin hayatı boyunca neredeyse hiç soru sormadan sorulan her soruya cevap verdiğini bilmemektedir. hatta said i nursi nin memleket gezilerinde konakladığı evlerde kendisine ait olan odanın girişine "hiş soru sorulmaz her soruya cevap verilir" yazdığı ve bunun kendisyle özdeşleştşği tartışmaya bile gerek kalmadan kabul edilmesi gereken bir gerçektir. işte bu acizlğin ortaya çıkardığı iftiralara verilen bu somut yanıtlar bile turan dursun adlı şahsın iddialerının dikkate alınmaması gerektiği konusunda bir kanıya varmamaıza yardımcı olmaktadır.
    5 ...