benim değil bu hikaye, bir eşcinsel hikayesi. bir ahmet yıldız, bir emre, bir celo, bir buğra gibi.
16 yaşındasınız, cinselliği yeni yeni keşfediyorsunuz. eşcinsel olduğunuzu keşfetmişsiniz henüz henüz. evde herkesten gizli ruj sürüyor, kaşlarınızı alıyorsunuz.
bir gün akrabanız geliyor size. o büyük, çok büyük. sizde kalıyor uzun bir süre. sizdeki değişikliği farkedince olayı bel altına getiriyor yavaşça. önce " kamışa su yürüdü mü?" diyor, sonra devamı geliyor. nasıl erkeksin sen, bi farklılık var sende...
- hiç birini mastürbasyon yaparken izledin mi ?
diye soruyor cani. arkadaşım kaçıyor, uzaklaşıyor ondan. birgün kimse yok evde. anne baba 2 günlüğüne tatildeler. yalnızsınız onunla. akraba porno film takıyor, çocuk öyle bakıyor pornoya. akraba elini pantolonuna sokup malum yerini okşuyor. çocuk odadan çıkarken tutuyor çocuğu arkasından, yere yatırıyor çocuğu. 16 yaşında henüz, hiçbir yerinde kıl bile yok!
masumiyetini alıyor adam 16 yaşındaki buğranın, emrenin... ismi her ne ise artık! önemli değil...
çocuk ağlıyor, tuvalete gidip adamın pisliğini temizliyor içinden. her tuvalete gittiğinde içindeki pislik dışarı çıkıyor. hayvanın boşaldığı yer kanıyor, boşaldığı geliyor arkasından...
- bir daha istiyorum seni, yoksa söylerim!
2 günde tam 13 tecavüz! 13 kan, 13 pislik!
bunu yapan adam gidip evleniyor bir kadınla. arada sırada çocuğa ibne diyor, arayıp taciz ediyor!
kendisi değil ama ibne...
çocuğu var adamın şimdi. erkek. küçük daha. masum. allah onun masumiyetini kaybettirmesin kimseye. eşcinsel olsun, transeksüel olsun, heteroseksüel olsun. babası gibi olmasın ama.
türkiye' de heteroseksüeller baskıcı bir toplumda yaşayamıyorlar cinselliklerini. yine tecavüz, yine, yine...