şirinler denilen o aseksüel tiksindirici yaratıklara bile inanırım ama ölümsüz aşk gibi bir saçmalığa beni kimse inandıramaz. gerçi benim gözümde aşk bir alış veriş vizesidir ama olsun tüm duygusallığım ve romantik komedi arşivimin desteğini alarak, hayatımdaki en sevindirik günleri düşünerek teletabi moduna girip de düşünüyorum lakin varlığına dair en ufak bir ışık belirmiyor.
şimdi başkalarının mutluluğunu kıskandığımı düşünecek andavallar göğüslerini siper edip "hayır ben sevgilimle mutluyum, sonsuza kadar seveceğim onu" diyecekler. bu insanlara cevap versem de onları hipnotik etkiden kurtaramam, bunu biliyorum. ya nasıl sıkılmıyorsunuz aynı yüzden aynı vücut hatlarından? bir de her dakika birlikte olan yapışık ikiz misali dolaşan jel kıvamında aşk yaşayan iğrenç insanlar var ve sayıca fazlalar. patlamış mısır yeyip mutlu olan, bütün gün sahil kenarında dolaşıp denizi seyreden manyaklar var. bu insanları gerçekten hiç anlamıyorum. birbirlerine ailelerindeki insanların başından geçen olayları anlatıyorlar ve bundan sıkılmıyorlar. elleri kenetli, bu sıcakta bedevi gibi dolaşıyorlar. garip , vallahi de anlamıyorum bu ritüeli ben!
ölümsüz aşka inanan saflar... gerçekten de beyniniz farklı çalışmaya başlamış. olm insanlığın en büyük oyunu lan bu! monogami ne lan? ya onu geçtim tek kişiye bir ömür boyu katlanma da ne oluyor? bence hepinizin ruhunu ele geçirmişler ya da kafayı yemişsiniz. ölümsüz aşk yok lan! harbiden yok bak, kendinize gelin... dayanın , uyumayın ,benimle kalın!
