ateizm ve eşcinselliği "hayvan gibi yaşama" olarak tanımlayan dindar şahsiyetleri görünce insanın ister istemez antipati ile baktığı haktır.
ideali ebeveynin çocuğa kendi yaşama biçimini empoze etmemesi gerekliliğidir. bu ateizm olsa da, müslümanlık olsa da böyledir.
tabi konu bu kadar idealist bir düzlemde de ister istemez indirgemeciliğe varabiliyor. cemaat temelinde yaklaşımlar aile tarafından empoze edildiğinde bugün sözlük'te de karşılaştığımız bir problemle karşılaşıyoruz.
ben bir ateist olarak bir ateistin muhammed peygambere küfretmesini onaylamayabiliyorum. zîra bir ateistin dîne yaklaşım tarzı nefret üzerinden değil, bir farkındalık üzerinden şekillenir.
ama dindar olan insanlarda bi' "len peygamberimize hakaret ediyorlar" tandansıyla hareket etme dürtüsü söz konusu genel itibarı ile. bunu anlamak güç. en ufak bir sosyolojik analiz bile taban yapıyor, hakarete mâruz kalıyor, şaşırmamak elde değil.
adam çıkıp ateizmi ve eşcinselliği hayvanlık olarak tanımlayabiliyor. bunu da dîni adına yaptığını iddia ediyor.
insanlık paydasını yakalayabilmiş bir dindar böyle "hayvan pornosu" tadında çıkarımlarda bulunmayabilir. latin amerika'da sosyalist mücadelenin odağı olmuştur din insanları. filistin'de mücadele eden dindarlar che'ye atıfta bulunabilmektedir. ama islâm'a sindirilen bir bağnazlık var. bunu batıda oryantalistler yapıyor, islâm'la demokrasinin bağdaşmayacağını islâm ülkelerini savaş alanına çevirirken dillendiriyorlar ağızlarından köpük akarak. ya bu görüş üzerinden politik bir tavır şekillendiren müslüman çoğunluk? bu sağlıklı bir bakış açısı olmasa gerek. islâm dünyasındaki sonuçları ortada zîra.