sabaha doğru sokaklarım,
sabah kadar boşum,
sokaklar gibi anlamsız.
sevgi vardı, bir güneş gibi
anlamadım, o da doğamadan mı gitti?
rüzgar gibiyim bu vakitte,
odalara, balkonlara dolan
ama ne getirdiğini ya da ne götürdüğünü
bilmeyen cinsten.
martılar, kırlangıçlar, yalnız geceler...
ey gece,
sonsuz bile eksik senden bu saatte
vara vara bitiremediğim.
insan sonsuzu senden çalmış,
içinde bir zindan bırakmış.
ki o mahkumiyetten çıkan gebelikler,
gündüzün bir suçlusundan ibaret
sadece.