Düzensizlik tanımında kullanılan ve sürekli suçlu gözle bakılan entropi daha temel düzeyde aslında düzenin bir değişim tasviri olarak kabul edilebilir.
Düzen kurduğumuz kurama göre degismesi zorunlu olan bir illletir. Kurulu bir düzen farklı bir düzene evrilirken, bu yavaş olur. Ancak değişim sürekli oluşur.
Örnek olarak, petrolün oluşması için milyonlarca yıl gereklidir. Petrolün hammaddesi ise hayvansal ve insanı yani canlı kalıntılardir. Petrol oluşması sonrasında sadece bildiğiniz üzre yakıt olmaz. Petrol hala yüksek miktarda besin değeri içeren ve bol miktarda bazı protein lifleri içermektedir. Denize akan petrol planktonlar tarafından yenilir. Daha sonra ise planktonlar denizi temizler ve onlarda çeşitli deniz canlıları yer. Hatta planktonların bir kısmı Mercan oluşumunu dahi başlatır. Böylece döngü devam eder.
Bu örnekte olduğu gibi hiç bir şey aynı anda ve aynı yerde bulunmaz. Çünkü değişim kesindir. Ivmesel olan değişim geciktirilmesi mümkün olmayan bir olgudur.
Dolayısıyla evren hala canlı ve yaşayan bir varlıktır. Entropi ise bu düzende yaşamı devam ettiren bir yasa dir.
Şöyle söyleyelim, tırnağa zamana kesilmeyen saçı iyice uzamış birisi ne kadar aktif olur? Zamanla tırnak üzerinde mantar ve saçlarda çeşitli böcekler oluşmaz mı?
işte bu böyledir. Yani evrende tırnaklarını kesmek saçına bakim yapmak zorundadır. Bu yüzden entropi evrenin tıpkı bizim kendimize bakim yapmamız gibidir. Bir süre sonra zamanı geçmiş şeyleri farkeder ve bunları iletir. Iletme ile yasa gereği yenilenme başlar.
Pas tutan bir buzdolabı ,
Yosun tutan bir duvar,
Mercan oluşan gemi,
Bunların hepsi entropinin canlı olmasi ile ilgilidir.