bilinmeyen bir kadının mektubu

entry58 galeri
    19.
  1. stefan zweig'ın ucuz melodram tadındaki romantik öyküsüdür.
    max ophuls öyküyü 1948'de filme almış; louis jourdan ve joan fontaine'in oynadığı film de klasikler arasına girmiştir.
    güzel de bir film. ama ilk izlediğimde yedi yaş civarında olmama rağmen öyküdeki tutarsızlık gene de beni rahatsız etmişti.
    yani estetik cerrahi ve plastik makyajın olmadığı bir devirde bir adam nasıl olur da bir kaç yılda bir karşılaştığı bir kadını hatırlamaz. sonra yaşadıkları aşkı her defasında unutur.
    yani tamam adam çapkın ve popüler. ama aynı zamanda ya ağır geri zekalı ya da alzheimer hastası falan olması lazım.
    bir de kadının enayiliği var. bir insan nasıl olur da kendisine mendil kadar değer vermeyen bir adamı onlarca yıl boyu sever.
    hadi ilk aşık olduğunda çocuk yaştaydı. zaman içinde insan bir olgunlaşır, kendini geliştirir. moron gibi "aşkım da aşkım" diye kısır döngüye kapılıp kalmaz.
    uzun sözün kısası otobiyografik "dünün dünyası" eserini hayranlık ve üzüntüyle okuduğum zweig'ın özellikle de bu öyküsü benim için koca bir hayal kırıklığı olma özelliğini korumaya devam ediyor.
    bence bu öykü yeşilçam uyarlaması olan 1973 yapımı siyah gelinlik'le dengini bulmuş. buram buram melodram.
    5 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük