liseden mezun olduğum sene hiçbir hukuk fakültesini kazanamamıştım, lisedeki öğrencilik hayatımda çok kötüydüm ama zeki, istese yapar tanımı yapılan bir öğrenciydim. bir sene daha çalıştım. ygs 20bin, lys 4bin sıralamayla hem istanbul hukuku hem de ankara hukuku kazandım.
babam hacettepe tıp mezunu olarak ankaraya gitmemi orada yaşamamı orada okumamı çok istiyordu, genel olarak tüm ailem ve yakınlarım bunu istiyordu. ben de 2017 ortasına kadar daima ankara istiyordum, aklımda hiçbir şekilde istanbul yoktu hatta ankara hukuk da yoktu o kadar yüksek hedefler koymamıştım kendime ama çalışmamızın karşılığı buymuş kazandık, lakin ben istanbula aşık olmuştum ve istanbul hukukun daha iyi bir ilim irfan yuvası olduğunu düşünüyordum, işin içinde olan çoğu kişiden de aynı tepkiyi almıştım. sonuç olarak istanbul hukuk tercihinde bulundum. şu an 1.sınıftayım ve vizeler yarın başlıyor. şu zamana kadar yaşadıklarımı özetlemek isterim, zaman geçtikçe burayı editlemek de nasip olur umarım.
1- ilk olarak istanbul'un en merkezi ve en tarihi noktalarından birinde okulumuz. Sultanahmet ve Ayasofya'ya 15 dakika yürüme mesafesinde. Süleymaniye Camii ile duvarlarımız komşu daha nice binayı ve eseri saymıyorum. Tramvay ve metro okulumuzun dibinde, ulaşım açısından sorun yaşayacağınız bir yer değil.
2- Kampüsümüz harika. Gerçekten istanbul'un bu kadar merkezi bir yerinde bu kadar güzel korunabilmiş ve insanlardan uzak tutulabilmiş kampüs bulmak zor. Güvenlik denetimi çok sıkı zaten. Siyasi olayların patlak vereceği günlerde sadece Hukuk ve iktisat öğrencileri kampüse alınıyor. istanbul Üniversitesi öğrencisi olsanız dahi giremeyebiliyorsunuz yani. Özellikle 10 Ekim Ankara Garı Patlaması yıldönümünde çok sıkı bir denetim vardı. Okul binası çok güzel ve tarihi. Açılış dersinde yeni dekanımız Abuzer Kendigelen tüm dünyada önemli üniversite ve fakültelerin tarihi binalarda eğitim gördüğü örneğini vermişti. Bu bakımdan Türkiye'de Boğaziçi Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü ile istanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü bunların nadir örneklerinden. istanbul'un en önemli yapılarından biri olan Beyazıt Yangın Kulesi de kampüsümüzün içinde bulunmakta. Boğaz manzaraları yemekhanemizi saymıyorum
3- inanılmaz kozmopolit bir ortama sahip öyle ki benim şu ana kadar edindiğim arkadaş çevremde Kabataş Erkek Lisesi, Robert Kolej, Alman Lisesi, Cağaloğlu Anadolu Lisesi, Kadıköy Anadolu Lisesi, Pertevniyal Lisesi, istanbul Erkek Lisesi gibi köklü liselerin dışında Kahramanmaraş, Malatya, Van gibi yerlerden gelenler de var. Anlayacağınız çok kültürlü bir yapı ve bu bir insanın gelişimi ve dünyaya bakışı açısından kanımca çok mühim. Resmen Türkiye'nin mini bir maketi istanbul Hukuk bu anlamda.
4- Hocalarımız çok kaliteli insanlar olduklarını derslerde çok güzel hissettiriyorlar. Zaten binadan içeri girdiğinizde ya da bir derse denk geldiğinizde burada önemli bir iş yapılıyor diye hissedebiliyorsunuz. Çok önemli hocaları kaybetmiş olması yeni gelen hocaların çok önemli insanlar olmadığı anlamına gelmiyor. Saadet Yüksel, Serkan Ergüne gibi şu anda doçent olmasına rağmen profesör kalitesini yakalamış hocalara sahibiz.
5-Sosyal etkinlikler eskisi kadar zayıf değil kanımca. isterseniz çok aktif olabileceğiniz kültür ve etkinlik kulüpleri bulunmakta sadece fakülte bünyesinde düşünmemek lazım ayrıca üniversiteye ait kulüplerde de aktivite şansı bulabilirsiniz. Fakülte açısından değerlendirmek biraz sınırlıyor olayı.
Gözlemlerimi öğrencisi olmaya devam ettikçe editleye editleye aktarmaya çalışacağım buraya...
edit : serkan hoca artık profesör oldu,burayı okuyacak olursa kendisini tebrik ediyorum borçlar ve medeni derslerini tekte veren bir öğrencisi olarak
edit 2 : saadet hoca aihm yargıcı oldu.onu da ne kadar tebrik etsek az.
edit 3 : ben de 3.sınıfa geçtim,alttan dersim yok.ortalamam fena değil.geçen yazdaki büt performanslarımdan sonra bu okulun 4 senede bitebileceğine olan inancım yeşerdi.