belediye otobüsüyle yolculuk

entry9 galeri
    ?.
  1. aslen evinize çok yakın bir duraktan geçmesine rağmen, sıkışıklığa gark olmamak adına neredeyse başka semtte olan ilk durağa gidip bindiğiniz otobüsle yolculuktur.

    elimden geldiğince yürümeye ya da otobüsle gitmem gereken yerlere sakin saatlerde gitmeye çalışsam da her istanbul yaşayanı gibi mecburen çıktığım yolculuktur. işte bunlardan biri...

    3 arkadaş evlenecek, ebesinin nikahında oturacak olan bir başka arkadaşımızın bu ebesinin nikahındaki evinin temizliğine gidiyoruz, düğüne günler kalmış artık. zaten gittiğimizde çok yorulacağız bari kalabalıkla ayaka kalmayalım diye mecidiyeköy'den binmek varken şişliye gidip şişli'den binmek için yola çıktık. durağa gittik, paşa paşa sıramıza girdik. arkadan kalabalığı yırtarak arkadaşın birini bir tarafa diğerini bir tarafa fırlatarak giden diğer yolculara inat burnumuzdan da solusak ağzımızdan verip sakinliğimizi koruyarak boş bulduğumuz 4 tane yanyana olan koltuğun ilk 3'üne oturduk. yanımıza bol çocuklu bir hanım ablamız oturdu. arkadaşımın biri çocuklardan birini kucağına aldı. diğer arkadaşım da bizim çantaları aldı kucağına. çünkü ben de hemen önümde ayakta yolculuk eden birinin kutularını tutuyordum.
    kalabalık artınca 3 arkadaş 2 koltuğa sıkıştık. birine daha yer verdik. bir kaç durak sonra hepten kalabalık otobüsü değil artık kendini aşan bir kelime oldu... kalabalığın arasından bir teyze gözüne kestirdi bizi. gençsiniz. tazesiniz. allah belanızı versin. bakışını attı, sonra lafı;
    "utanmıyormusunuz oturmaya, gencecik kızlarsınız. yer versenize."
    "2 kişilik yerde 3 kişi oturuyoruz, kucağımızda hanımın çocuğu var bir de. daha ne yapalım." demeye elbette ki cesaretimiz yoktu. neyseki çocuğu daha önce sıkışmak suretiyle yer verdiğimiz bayan aldı. çocuğu veren arkadaş çantaları aldı. çantaları veren arkadaş da malum teyzeye yer verdi. bir yanında ben diğer yanında kucağında 3 çanta olan arkadaşım ve teyze seyrederken... teyze sanki az önce utanmazlıkla suçlamamış gibi, kanka muhabbetine sarmaya başladı.
    "nereye gidiyorsunuz, nerelisiniz, cart curt." böyle konuşurken telefon çaldı. binbir zahmet telefonu çıkarıp açtı 3 çantalı arkadaşım. çanta derin diye midir, yoksa eli çok dolu diye midir fermuarı çekmemiş. bu sırada hala teyze bizle kanka muhabbetleri kurma yolunda. benim aklımdansa sadece susuzluk geçiyor. elimde bir başkasının eşyaları, çantam arkadaşımda... suyum çantamda. derken çantamı alabilir miyim diye çantama bakınırken, kanka teyzemizin eli bizim fermuarı açık kalan çantadan içeri süzülmüş. bir süre idrak edemedim. sonra kadının bakışlarının manidarlığı dikkatimi çekti. bizim kızlar sorulardan sıkılmış, kısa kısa cevaplarla surat çeviriyorlar. kadının elini kolunu farketmiyorlar. hatunsa zaman kolluyor. tam bileğine kadar sokmuş elini çantaya. ben de sherlock holmes olacağım iett camiasına adeta, bekliyorum hala. teyze alacağını alıp hemen inmeyi planlıyor olsa gerek seslendi. "kapının düğmesine basıverin" diye. bundan sonrai daha fazla dayanamadım ve elimdeki eşyaları sahibine verdim 3 çantayı da kaptım arkadaşın kucağından. teyzeye "bileğiniz acımadı ya" dedim ve teyze "yok kem küm" ederken çantaları toparladım. bu sırada teyzenin beklediği durağa geldik. teyze kapının açılmasını istemişti ama inmedi. bu kez çantalar benim kucağımda e doğal olarak artık teyzenin sağ el değil sol el çalışıyordu. fakat teyze emeline ulaşamamıştı benim bakışlarım altında. arkadaşlar sert bakışlarımdan bir şey anlamışlardı... teyze çok sonraki bir durakta indi. ve epey de boşalmıştı otobüs. 3 kişilik yerde 3 kişi oturabiliyorduk mesela. bu kez bir amca bindi otobüse iki adım atmadan. döndü. arkadaşımın burnuna kadar girip; okuyor musun sen diye bağırdı. bizim ki ne olduğunu anlamadı bile:
    "evet okuyorum, a pardon, hayır yeni mezunum, çalışıyorum"
    adam boşa okuyorsunuz boşa, gençlerde ahlak yok büyüklerine yer vermiyorlar, diye bağıra bağıra boş olan bir koltuğa gitti, oturdu. yani esasında son durağa 1-2 durak kalmıştı ve otobüs epey boşalmıştı. amca sanırım kapıda karşılamamızı, kırmızı halı sermemizi bekliyordu.

    ana fikir: gençlerin genç olduğu farkedilen tek yolculuktur belediye otobüsüyle yolculuk.

    sorularla pekiştirelim: iett'nin en uzun hattı hangisidir?
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük