kimseye bir faydası yoktur "tarihte şöyle olsaydı ne olurdu yada böyle olsaydı şöyle olurdu" gibilerinde alternatif senaryolar üreterek zihinsel mastürbasyon yapmak. vakit kaybıdır.
ama "Çanakkale", yurdumun beyinsiz ve okumayan gençleri tarafından kurtuluş savaşının bir parçası sayıldığı için hakkında bir şeyler karalamak faydalı olacaktır.
General De Gaulle, Fransız ordusunun uğradığı ağır yenilgi üzerine sığındığı Londra'dan radyoda yaptığı ve Fransa'yı direnişe çağırdığı o ünlü ve tarihi konuşmada şöyle demişti;
"Fransa bir muharebeyi kaybetti, Fransa harbi kaybetmedi."
Çanakkale'de ise bunun tam tersi oldu; Biz Çanakkale'de bir muharebeyi kazandık, savaşı kazanmadık.
Tıpkı Mezopotamya cephesinde de Kut muharebesini kazandığımız fakat sonunda bütün Irak'ı elden çıkardığımız gibi. Birinci Dünya Savaşı'nda başka da kazandığımız muharebe yoktur.
Çanakkale'de direnemeseydik ne olacaktı?
Müttefikler istanbul'a 1918'de gireceklerine 1915'te gireceklerdi. Sonuç değişmeyecekti.
"Bizim Çanakkale direnişimiz üzerine yardım alamayan Rusya'nın çöktüğü" de genel kabul görmüş bir düşüncedir. Acaba Rus imparatorluğu, ingiltere'den ve Fransa'dan yardım alamadığı için mi çökmüştür?
Alman ordusuna karşı tutunamadığı, doğu cephesinde çok gerilediği ve yıprandığı, asker savaştan bezdiği için çökmüştür. Çarı deviren liberal ve sosyal demokrat koalisyonunun "savaşa devam" kararı da Lenin'e dokuz ay sonra darbe yapma olanağını sağlamıştır.
Yardım alsaydı ne yapabilecekti? Mesele silah, mühimmat, teçhizat falan değildi.
Müttefikler yeni bir cephe mi açacaklardı? Doğu cephesi de, Romanya cephesi de, daha sonra Selanik cephesi de zaten vardı. Pek pek buralara "takviye" söz konusu olurdu. Yani, Çanakkale'yi geçseler de kazanacaklar, geçmeseler de kazanacaklardı.
Şu farkla ki, istanbul, anlaşma gereği Rusya'ya verilecekti!
istanbul'u kaybeden ittihat ve Terakki yönetimi ayakta kalamazdı ama Rusya da padişahı istanbul'da yaşatmazdı.
"Daha değişik" bir kurtuluş savaşı nasıl örgütlenebilecekti?
Ankara'ya (ya da Sivas'a, ya da Kayseri'ye) sığınmış yaşlı bir Reşat mı albay rütbesinde kalmış ve kimsenin tanımadığı bir Mustafa Kemal'i bir yerlere gönderecekti? Kıytırık bir sol parti olarak kalmış Bolşevikler mi, isviçre sürgününde ölüp gidecek olan Lenin mi bize altın yardımı yapacaktı?
Komünizm iktidara gelemez, onun zıddı olan faşizm de ortaya çıkamazdı. Yirminci yüzyıl tarihi bambaşka yazılırdı. Hitler badanacılıkla uğraşır, Mussolini gazete çıkarırdı. Stalin banka soyguncusu olarak enselenirdi.
Haa, şu da olurdu: Savaştan 1918 yerine 1915'te çekilseydik daha az şehit verirdik. Bir de, Ermeni kırımı daha başlarken biterdi. Kimse Ermeni kesmeye kalkışamazdı.
Ama biz de biterdik. şuan entryleri ingilizce yazıyor olurduk.
Mustafa Kemal, emekli bir albay olarak Orduevi'nde rakısını içip yirmi üç yıl otururdu...