halkların kardeşliği, insanlığın refahı, düşünce özgürlüğü gibi kavramlar üzerinden hareket edip, bu uğurda hiçbir şey yapmadan, 3-5 marjinal dergide gördüklerini sanal ortama kopyalayıp yapıştıran, ülkenin yakın tarihine damga vurmuş kişilerin ardından ağıtlar yakıp, "ne büyük adamdı be. aşk olsun sana çocuk." muhabbetinden öte gidemeyen kişilerin yaptığı icraatların bütünüdür.
bu arkadaşlar sürekli gündeme getirdikleri "düşünce özgürlüğü"nü, "yalnız bana özgürlük, diğerlerinin darwin belasını versin" mantığına dönüştürürler. sürekli etrafındaki insanlara kin kusarlar. kendi fikirleriyle çatışan herhangi bir şey gördüklerinde "pis faşist, gün gelecek hepinizi keseceğiz." diye haykırırlar. hümanizm denen olguyu da nerelerinden algıladıkları böylelikle ortaya çıkar.
çok enteresandır sayın seyirci, bu kişiler sürekli bilimsellikten, düşünen bireyler olmaktan bahsederler ancak okudukları 3-5 belki 30-40 daha da coşmuş diyelim 300-400 kitabın içinde bulunanlardan gayrısını kat'i bir dille reddederler. sorgulamadan kabullenirler. sonra gelip türk eğitim sisteminin kanayan yarası "ezberci eğitim"e parmak atarlar. bu parmağı atarken, "sözde amerikan karşıtı özde imf'ci komprador uşaklarının ülke gençliğine verdiği zararlar saymakla bitmez" tadında ara dokunuşlarla süslerler cümlelerini. "ben solcuyum" diyen insanların yazdıklarını dikkatle incelemek gerektiği kanaatindeyim şahsen. mutlak surette seri üretim kocaeli işi hyundai marka araçlar gibi, hiçbir fark yok. fikirsel ayrılık yaşadığı insanları hep en aşağılık şeylerle suçlarlar.
hümanizm diye bağır, yargısız infaz yap. halkların kardeşliği diye bağır, bir halka istediğin gibi hakaret et. düşünce özgürlüğü diye bağır, düşüncelerini ifade eden insanlara "sus lan pis faşist" de. insanların eşitliğinden dem vur, kendini üstün insan karşındakini de aşağılık bir varlık olarak lanse et.
