Bak şimdi güzel kardeşim muhtemelen bu entryimin ya yarısını okumayacaksın ya da küfürü basıp geçeceksin ama ben genede yazacağım.
Mesele müslüman bir ülkede yaşayan bir insan olarak kadınların türban takması,kubbe de okunan ezanlar değil.
insanların yaşadığı hayat , inandıkları din de değil.
Hayır ben senin karının ya da kızının kıyafetiyle de ilgilenmiyorum.
Ama sen gelip burada ağzında binbir küfürle ,hem ben müslümanın deyip hem de sağa sola canhıraş din düşmanı diye saldırırsan ben bu konuyla ilgilenirim.
Yazmışsın ki , anne baba kızını türbana alıştırmak isteyecektir.
bu çok normal ve hiç birinize zararı olmayan bir hareket aslında.
Yedi yaşındaki bir çocuğu sen türbana sokacaksın,ne kendi fikri,ne görüşü olacak bu konuda. ona bir hayat biçeceksin kafana göre.ve bir gün o çocuk büyüyüp anne olacak.
Yetiştirdiği evlat senin ,benim etrafımda dolanacak.
Sen zannediyor musun ki ,hayattaki en temel haklarından birinde bile söz sahibi olmayan bir kadının tam manasıyla sağlıklı bir insan yetiştirebileceğini.
Bakın burada problem türban değil,burada problem o kadın değil.
Buradaki yegane sorun ona bunu seçme hakkı vermeyen,saygı duymayan ,benliğini hiçe sayan insanlar.
Hiç kimse kendi seçmediği hayatı yaşamamalı.
Sen onu dinine göre yetiştirirsin,aklı erdiği zaman istediği yöne gider.
Bu cümlene sadece güldüm.hangi türkiye'de yaşıyorsun acaba da böyle çığır açıcı fikirlerin var.
Türkiye'de hangi 7 yaşında kapatılan kız sonra istediği gibi yaşayabilmiş.
Türkiye'de böyle insanların sonunu 14 yaşında evlilik 15 yaşında çocuk sahibi olmaktır.
Yanlış anlaşılmasın kimseyi küçümsemiyorum.öyle kadınlar vardır ki,küçücük yaşında muhteşem evlatlar büyütür.
Benim derdim de zaten ne türban ne de kadın.
Benim derdim sizin asıl meseleyi hala anlamamış olmanız.
Mesele kafaya sarılan türban değil,beyne geçirilen zincir.
