bir karakış süresince hakkari'nin pirkanis adlı dağ köyünde, anmak, anımsamak, anlamak, sormak, karşılık aramak, ayakta kalabilmek adına sürdürülen yalnızlık konuşmalarını konu edinen aşmış bir ferit edgü kitabı. keyif almak için yazarın hakkari de bir mevsim adlı romanından sonra okunması tavsiye edilir.
--spoiler--
ah yollar kapalı olmasaydı, diye başlıyor birinci ses.
ah okunmamış bir kitap olsaydı, diyor ardından.
ah yazılmamış bir kağıt olsaydı, diyor sonra.
ah içilmemiş bir rakı olsaydı, diyor daha sonra da.
ah, bu ahlar olmasaydı , diye kesiyor ikinci ses.
dağ başındayız, bunu unutma, diyor birinci ses (kırgın).
istesem de unutamam, diyor ikinci ses.
yalnızız, burada, bu odada. bunu da aklından çıkarma benimle konuşurken, bu iki diyor birinci ses.
pek o kadar da yalnız değiliz, özellikle bu akşam, diyor ikici ses.
kitaplardan da medet umma, bu üç, diyor birinci ses.
onu sen düşün, diyor ikinci ses.
kağıtlardan, kalemlerden de. ne de postadan. yollar kar altında, bu da dört, beş ve altı, diyor birinci ses.
onun için istedim konuşmanı, diyor ikinci ses.
rakılar da çoktan içildi, sarhoşluk da geçti, artık ayık yaşamak zorundayız, bu da yedi ve sekiz, diyor birinci ses.
onun için konuşmanı istedim, diyor ikinci ses.
güneşten de umudunu kesme, bu da dokuz, diyor birinci ses.
öyleyse konuş, diyor ikinci ses.