264.
-
10. O gün vay haline yalancıların!
11. Ki onlar, ceza gününü yalan sayarlar.
12. Onu ancak sınırı aşan ve günaha düşkün kimseler yalanlar.
13. O gibilere âyetlerimiz okununca "Eskilerin masalları" derler.
14. Hayır! Öyle değil, bil'akis onların kazanmakta oldukları kötülükler kalblerini paslandırmıştır.
15. Evet! Onlar şüphesiz o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.
16. Sonra onlar cehenneme girerler.
17. Sonra onlara, "işte yalanlamış olduğunuz budur" denilir.
18. Hayır! Andolsun iyilerin kitabı illiyyûn'dadır.
19. illiyyûn nedir, sana söyleyen oldu mu?
20. O, içinde amellerin yazıldığı bir kitaptır.
21. O kitabı, Allah'a yakın olanlar görür.
22. iyiler kesinkes cennettedir.
23. Onlar orada koltuklar üzerinde etrafa bakarlar.
24. Onların yüzünde nimetin ve mutluluğun sevincini görürsün.
29. Şüphesiz günahkârlar, îman edenlere gülerlerdi.
30. Mü'minlere uğradıklarında, kaş göz hareketiyle alay ederlerdi.
31. Kendi adamlarının yanına döndüklerinde, (inananlarla alay etmekten) zevk alarak dönerlerdi.
32. Kâfirler mü'minleri gördüklerinde "Şüphesiz bunlar yanlış yola girmiş- sapıklardır" derlerdi.
33. Halbuki onlar, mü'minler üzerinde bekçiler olarak gönderilmediler.
34. işte bugün de îman edenler kâfirlere gülerler.
35. Koltuklar üzerinde etrafa bakarlar.
36. Kâfirler, yaptıklarının cezasını buldular mı? (Elbette buldular).
mutaffifin..