gün sonunda kendini bıraktığın yataktır yalnızlık.
kalmamış takatinin yeniden birikmesine,
etrafına bakmaya itiraz eden gözlerinin dinlenmesine,
kulak zarlarını titreten tüm seslerin artık sustuğu an'a tanıklık etmene,
belki de hiç hatırlamayacağın rüyalar ve hayaller alemine dalmana ramak kalmasına,
ettiğin mücadelelerin, kavgaların ve savaşların beyninde yeniden tezahürünü bir süreliğine de olsa kapatmasına,
aldatılmaya, kandırılmana veya arkandan vurulma olasılığının o an'da olmadığını ve olmayacağını bilmene,
kimin iyi, kimin kötü olduğunu durup, geriye çekilip tüm o seslerden uzakta kendi kendine münazara etmene,
çıkar ve riya gütmeyen soğuk bir duvarın iç ısıtıcı sadeliğine kapılmana,
ihtiyacını duyduğun istirahatin ile vuslatının bitmesine vesiledir yalnızlık.
bu vesilelere hasıl olmasını istediğin; "herkesten uzak, her şeyden uzak, sadece sen ve ben" diyebileceğin ve güvende hissettiğin o yatağa yattığında, bu güveni paylaşmak istediğin kişiye ihtiyaç duymana ise sebeptir yalnızlık.