mürtedin cezası anında öldürülmektir. kadınsanız belki hanefiler öldürmez süründürür.
annesini seçen var mı? yok.
ama o seçmediğiniz anne bir süre sonra kraliçe elizabeth*'den değerli olur
ve hikayenin başında, doğduğunuzda seçme şansınız olsaydı bu akılla,
milyarlarca sterlinlik servetine rağmen yine o içselleşen saf anayı seçerdiniz,
charles'ın annesini değil.
din de anne gibi. onsuz yaşayamazsınız, yerine bir şey koyamazsınız,
yanlışlarını görmezden gelirsiniz, öyle seversiniz vesaire.
dişinizi şöyle fırçala demişse başka türlüsü yanlıştır,
dünyanın en iyi aşçıları bile anneniz gibi bulgur pilavı yapamaz,
yaptığı dolmanın sırrı kolanın sırrı gibidir vs.
ama artık öldürün içinizdeki oidipus'u ve uçun o evden.
saygınızı koruyarak yaşayın; aynı saygıyı bekleyerek.
siz ne sanıyorsunuz(veya gizli gizli ne içiyorsunuz)?
budist, hristiyan, hindu dininden memnun değil,
içten içe islam'a bakıyor ve diyor:
''ah ulan adamlardaki şansa bak, en güzel dine inanıyorlar, beni pekin'de doğurtan şansımı skym''..
üzerinize dikilen elbiseler değildir dinler;
sizi dine uydururlar ve rejim yapmanız, kilo almanız yasaktır.
dinlerin tarihlerinde mürted kellelerinden piramitler vardır.
korkular olmasa nasıl gelirdi bugünlere bu kurallar.
biraz gevşeyince baskılar, tabi bu da dinlerin ikramı değil, mücadelelerin sonucu;
sorgulayarak, korkmayarak kürek, çıkabildiler dinlerden, transfer oldular vs.
müftünüze, gugılınıza sorun din değiştirmenin cezasını.
gödünüzden kan alırlar kamil kan.
nezaketen almıyorlarsa mücadele kanunlarından korkup dine karşı geliyorlardır
ya da damar bulamamışlardır gödde.
denemesi bedava. yarın sabah deyin
''baba ben budist oldum, satanist oldum, islam pek sarmadı beni'' diye.
yaşınıza bakmazlar, kurban bayramında fakir aşına protein olursunuz.
