kar bestesini çalarken bir ikindi sonrası.
dost gönüle dedim haydi kur bir çilingir sofrası.
titrek ellerim soğuktan çatlamış.
oda soğuk mu soğuk.
böğrümden çıkmaya çalışan sesler boğuk boğuk.
karşı limanda boşaltılır yokluğum.
dalgaların hırçın vuruşları yalar kıyıları.
deniz fenerinden sızan ışık da donukluğum.
yüklerler gemiye taptaze umutları.
meçhule gidecek geminin tayfaları.
bir yığın eski hayali eskitmiştir bu gönül.
yanmaz ocakta nevale üstüne umutlarım.
serilmiş kül kül.
pencereme vuran kar şıkırtısında döner seslenirim.
bağırdıkça sus diyen karlardan.
şiddetli azar işitirim.
kar yakışmıyor bu sahile.
hele akşam öncesi hiç.
dermansız yığılıp kalıyor gözümün önünde.
biriktirdiğim kardan toplar.
yüreğimde topladığım acılar.
acılarda biriktirdiğim sancılar.
ismail haşimoğlu.