bi kere gelin orta noktada buluşalım. makul ölçüler içerisinde, birbirimizi kırmadan, adabınca tartışalım tartışacaksak da. var bu adam. yoksa bu mükemmel düzen nasıl işlerdi kendi kendine değil mi? "bu adam yok ama bir enerji var, hissediyorum" demeyin bana sakın. daha baştan cıngar çıkartırım. delibaş alyon derler bana.
sözüm meclisten dışarı diyerek küfretmek istemiyorum, direk kafa göz dalmak istiyorum. arkadaşlar benim babam medya patronu. bak anlatamıyorum galiba? şifreli kanalda bi maç oluyor tamam mı? tamam. kahvelere koşacak millet. büfelerden çekirdek alacak, forma alıyım da mahalle kahvesindeki arkadaşlara caka satayım deyip forma alan olacak. piyasa canlanacak. esnafın yüzü gülecek. belki hadi çıkmışken traş oluyım diyen adamlar traş olacak. berberler bile kazanacak.
yani bi sikindirik ön eleme maçı deyip geçtiğiniz şey bu denli önemli. şu yukarıda saydığım kalemlerin hepsini siktir edin yayıncı kuruluş kazanacak bundan be! benim babam medya patronu. ne zorluklarla alnıyor o ihaleler sen biliyor musun it? gerekirse ihale göçertiliyor, mafyaya para yediriliyor. üsulune uydurmak için çeşitli makamlara rüşvetler nakit ödeniyor tıkır tıkır. bu kadar külfetli iş bu.
sabiinin biri çıkıp şifreli kanalda yayınlanan bir maç ile ilgili şu adresten beleş izlenen maçtır diye yazabiliyor. ayıptır be! hani mahallede sürekli çete gibi dolaşan insana edeb yahu! dedirten piç kuruları olur ya işte en az onlar kadar sevimlisiniz biliyorum. bunun altına imzamı atarım. insnlara yardımcı olamaya çalışıyorsunuz bunu da biliyorum. ama çok yönlü düşünmezseniz kadıköy'de korsan cd satan kürt çocuklarından ne farkınız kalır ki? bu yaptığınız emek hırsızlığı.
