bence hayatına giren erkek sayısının da kaide olarak alınması gerekmektedir.
önceleri bekaret mevzusu da neymis be amk diyen bir adamdım, heralde 6 yıllık ilişkim olduğu için zaten kız arkadaşıma sahip olmuş gözüyle bakıyordum. fakat ayrıldık ve cok zaman gecmeden o birini bulunca acı gerçekle tanışmış oldum.
neden diyecekseniz? her ne kadar birisiyle olmus olsa bile ona karşı hala kendimi onun sahibi hissediyorum. hislerimle övünmüyorum ama karım için de biri bunu hissetsin isteyemem. ya da sadece psikolojim bozuk. ayrılmamıza rağmen aramızda bir bağ oldugunu hissediyordum olumden beter bir hissiyat o bagin kopmasi. kendime de cok kiziyorum her seyi gelecekteki ailem icin yapan ben gelecekte bir aile kuramayacagim muhtemelen.
kizlar gercekten erkek arkadasinizla ileri gitmeyin her acidan, yuzeysel yuzeysel opusun koklasin ama yataga girmeyin. O buyu bozulunca ikiniz de esekten dusmuse donuyorsunuz. taniyin ve evlenin, kendimi pek musluman gibi hissetmesem de flort haramdir lafinin da manasini anladim. heralde dine donecegim.
edit: evet insanların kişiliklerini sevmek gerekiyor, böyle değerlendirmek çok acımasızca. ileri gitmemem gerekliydi benim de. ama onu gerçekten namusum olarak gördüm, karım olarak gördüm. ama sonrasında bunalttık birbirimizi ayrıldık farklı ülkelere göçtük. keşke çok boş bir şey ama her sabah keşkelerle uyanıyorum. umarım düzelirim. aileler, eğitimciler insanları ilişkiler konusunda da eğitmeli. ne yazık ki hayatımız gereksiz şeyler öğrenerek geçiyor.