konstantiniyye oteli

entry11 galeri
    10.
  1. (bkz: konstantiniyye oteli/#38282923) entrymden sonra inat edip bitirdigim kitap. Hayatimda ilk defa basinda sıkıldığım bir kitabi bitirmeye calistim ve de belki de bitti diye zil takip oynadigim ilk kitap olmustur. Kitabin ismine bakip Istanbul un tarihiyle ilgili bir kitap saniyorsunuz da yaniliyorsunuz, baslarda istanbul hatırası'Na benzyior ama cok ilerlemeden anliyorsunuz birbirleriyle alakalari olmadigini.

    okumak isteyenlere tavsiyem baktiniz 60 lara kadar kitap sizi hala acmadi bence devam etmeyin. 200 lerden sonra zaten hicbir sey olmuyor diyebilirim. Zülfü Livaneli nin kafa karisikligiyla ve ayar verme kaygisiyla yazdigi bir kitap.

    Kitabin konusu Konstaniyye Oteli´nin acilis yemeginde bir araya gelen yüzlerce insanin hayati. bir iki tane ana kahraman var ancak geri kalanlarin hayati en fazla 10 sayfa surecek sekilde anlatilmistir. Tahminen kitapta en az 50 nin üstünde insanin hayati anlatiliyor. Her bir bölümden baska birsey cikiyor. Kafamda sanki 100 farkli cekmece aciliyor fikrine kapildim. yoruldum gercekten. Birkac ilginc hikaye ve istanbul' un karanlik yuzune dair bilgiler haricinde pek begenemedim kitabi, önermiyorum kesinlikle. kitap boyunca da sürekli olmamis bu kitap deyip durdum. Keske o guzel hikayelerin hepsini bir araya toplamak yerine ayri ayri birkac öykü kitabi seklinde yayinlasaydi Livaneli.BU sekilde çoğu karakter havada kaldi.

    gene de her insan bir dünyadir. cok sıkılarak da olsa ufkumu acan bir kitap oldu.

    bir röportajdan:
    -Kolay mı yazdınız? Zor mu?
    -Ooooo! En çok zorlandığım romanım oldu. Üç sene acı çektim diyebilirim.

    --spoiler--
    kitabi esas Emre ile Zehra´nin Gezi´de TOMAlarin önünde baslayan iliskilerinin nasil devam edecegini merak ettigim icin okudum. sAHSEN ONLARIN HIKAYESINI DAHA GENIS BIR SEKILDE INCE BIR KITAPTA ANLATMASINI YEGLERDIM

    yazarin türkülerin hikayesinden, icinde gecen kelimelerden ne sapik ruhlu bir halk oldugumuzu söylemesi o türde bir elestiri cok hosuma gitti dogrusu.
    onun disinda bizans zamanindan bu yana süregelen köle kadin ticareti hakkinda ufak bilgiler vermesi hic üzerine düsünmedigim bir konu oldugundan ufkumu acti. ayni sekilde fatih' in rum yani gibi pekcok sey arastiracak sey birakiyor kitap geriye.

    en begendigim hikayeler: Garip in hikayesi(sf. 104 ), Mahinur Hanim´in hikayesi (Sf. 110), Sibel´in kacirilan cocugunun hikayesi( sf. 159)

    --spoiler--
    3 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük