Yürekten söylenmiş bir “nasılsın” sorusu nefes aldırır insana; öyle de bir sihri vardır yani.
Hayatı sıkan, dünyanın en büyük dertlerine gark ettiren, zamanı çalan, ağlatan; bütün kırgınlıklar vefasızlıklar bir bohça edilir ve karşındakiyle paylaşılır.
Ne büyük bir şey paylaşmak: hele de kötü şeyleri.
Gel gör ki Dünyanın en mutsuz 3. Ülkesiymiş.. ama şu soruyu öyle Alalade, karşımıza çıkan eşimize, dostumuza sorsak; iyiyim, güzelim, şahaneyim gibi cevaplar alırız.
Çünkü samimiyet kalmamış; çünkü anlatacak söz kalmamış; çünkü herkes kendi savaşıyla meşgul.
-bize de iyi olmak kaldı.
Sahi nasılsın?
- manzaraya kapılmış bir ağaç gibi. Bütünün parçasıyım, an’ın En güzel noktasıyım.
- kısacası iyiyim, sen nasılsın?