geyik olmaktan öteye gitmesi gereken bir konudur bu. gereksiz bir konuda değildir kanaatimce. abd dediğimiz ülkenin ordusu sırf bu fantastik savaş senaryolarını yazsınlar diye bir sürü adam istihdam etmekte. ben inanıyorum ki bu tip senaryoları yazan insanları bizim ordumuzda istihdam ediyordur.
şimdi bu konuyu geçtikten sonra gelelim beyin fırtınamıza. şimdi baktığımızda görüyoruz ki en büyük sekizinci kara ordusunun sahibiyiz.
ama tabii ki kara ordusunun büyüklüğü kadar hareket kabiliyeti ve teknlojisi, bunun yanında hava kuvvetleriniz ve deniz kuvvetleriniz çok önemli.
yetişmiş personele bakarsak dünyanın en iyisi sayılırız. bakmayın abd'Nin paralı askerlerine. bizdeki inanç ve yetenek onlarda yok. onlar bu işi meslek olara seçiyor, biz ise tarihi boyunca ordu-millet olmuş bir milletiz. bordo bereliler, sat ve sas komandoları dünayada nam salmış, bir sürü özel time eğitim veren kurumlar. ulusalararası yarışmalarda dereceler alıyorlar. ve sonuçta en önemli şey yetişmiş insan gücüdür. elinizde en iyi teknoloji olsa bile bu teknolojisi kullanamazsınız efendim yetişmiş insan gücünüz yoksa. ırak'ta 100 metre ötesindeki hedefi vuramayan tankçı gençler gördü bu gözler.
teknolojik olarak ta çok çok geride değiliz. ileride de sayılmayız...burada sanırım başa başayız.
nükleer bombaya gelince, şu anda üzerinde oturduğum şehrin sınırları içerisinde saklandıklarını sanıyorum efendim. evet, gebze'de denizin altında özel bir üstte saklanıyorlar. emin değilim ama durum bu. kesin olarak sahibiz bu teknolojiye...fakat bombalar neredeler ondan pek emin değilim.
evet, tüm bu kısa açıklamalarımın sonunda, eğer abd hiçbir dış güçten destek almaz ise ve savaşta dünya salak gibi bizi izlerse sanırım bir iki gram ağır basıyoruz. yenemeyebiliriz, ama yenilmeyiz de.