islam teferruatlı bir dindir,bir insanın 24 saatini duzenlemeye kalkar.
hal boyle olunca farklı toplumlarda-kulturlerde-cografyalarda farklı yorumlar
olusması kacınılmazdır. bir hristiyanlık oyle degildir, adamlar hepsi haftada bir
ayin yapıyorlar. ne kadar cok kural-teferruat olursa o kadar da yorum olur.
sen bugun yuz sene once yasamıs olan insanla aynı hayatı mı yasıyorsun ki
dini aynı sekilde yasıyor-yorumluyor olasın. mesela sadece on tane temel kural olsa
uygulamada cok fazla arıza cıkmaz.ama islam oyle bir din degil, ayrıntılı bir din.
hz muhammed zamanında muzik-calgı yasaktı.islamdan sonra doguda hic muzik
yapılmadı mı? insanların islamın hic bir kuralını atlamadan hz muhammed
donemindeki gibi yasayarak muzikle ilgilenmeleri mumkun mu?
ayrıca bu sadece islam icin gecerli degil, butun dinler icin de gecerli.
insan uzerinde evrimin psikososyal etkileri de vardır.
sen bin sene once yasayan insanla aynı ruh haline-aynı psikolojiye sahip degilsin. bundan sadece bir kac yuz yıl once yasamıs insanın onune
-dunyanın hangi cografyasında, hangi dinden, hangi kulturden olursa olsun-
plazma tv yi koy saskınlıktan kucuk dilini yutar, arabayı-ucagı gorunce
dehsete duser. sen nasıl bu insanla aynı ruh haline aynı psikolojiye sahip
oldugunu dusunebilirsin? teknoloji cagı insanın ruhunu-psikolojisini degistirdi
en basta. insanın ruh hali-psikolojisi farklılasırsa dine bakısı da farklılasır.
adam zannediyor ki bundan bin sene once de insanlar televizyon
seyrediyordu, bilgisayar basından kalkmıyordu, ya da otomobilden ucaktan
inmiyordu.biraz empati yapın, kendinizi bin yıl once yasayan insanın yerine koymaya calısın.bu kadar mı kaybettiniz kendinizi.