efendim çamaşır suyu dediğimiz olay çamaşırları beyazlatma ihtiyacından ortaya çıkmış. tarih boyunca beyazların daha beyaz olması istenmiş olacak ki her dönem farklı bir çözüm bulunmuş. günümüzde ise dünyada bir çok temizlik hastası ve ülkemizin genelinde her alanda kullanılmaktadır. aslında olay şöyle gelişmiş:
modern çamaşır suları geliştirilmeden önce, kumaşlar genellikle bir dizi tekrarlanan kaynatma, kül suyu ve çamaşır sodası gibi alkali maddelerle ıslatma işlemleri ile beyazlatılmış.
kaynatmaya uygun olmayan, keten bezi gibi kumaşlar da genellikle güneş ışığına maruz bırakılarak beyazlatılırmış.
m.ö. 3000: çamaşır suları çoğunlukla tahta küllerinden türetilir, suyla karıştırılarak kül suyu oluşturulurmuş. çamaşırlar belirli süre kül suyu ile ıslatılır ve güneşte kurutulursa mükemmel bir beyazlık elde edilirmiş.
m.s. 1000-1200: hollandalılar bu yıllarda avrupa toplumunun çamaşır uzmanı olmuşlar. sırlarını açıklamaksızın, tahriş edici etkisini azaltmak için ekşimiş sütü, kül çözeltisine eklemişler. bu, ıslatma ve güneşte kurutmanın, kül suyunun tek başına kullanıldığı zamanlara göre daha fazla tekrarlanabilme imkânı anlamına geliyormuş fakat işlem 8 hafta sürüyordu ve çamaşırları güneşte kurutmak için serilecek geniş alanlar gerektiriyormuş.
düşünsene “anne niye yıkadın o gömleği yaa 1 ay sonra faruk’un düğünü vardı!”
1772: almanya doğumlu isveçli kimyacı karl wilhelm scheele, modern çamaşır sularının ana maddesi olan kloru ilk kez keşfetmiş.
yaklaşık 40 yıl sonra ingiliz kimyacı sir humphrey davy yunancada yeşilimsi sarı kelimesinden türetilen “klor” ismini vermiş.
1785 : evde kullanılan çamaşır suyundaki etken madde olan sodyum hipoklorit, fransız kimyacı claude louis berthollet tarafından bulunmuş. berthollet’nin beyazlatıcısı kostik klorlu potas çözeltisi ile oluşturulmuştu ve ilk olarak 1789’da “javel suyu” olarak satılmış. ancak her bir maddenin tam miktarının karışıma konulması zordu ve potas çok pahalı bir maddeydi.
1799 : iskoçyalı kimyacı charles tennant, berthollet'nin klor fikrini aldı, potas yerine kireçtaşı koyarak etken beyazlatıcı olarak kalsiyum hipoklorit (CaOCl2) içeren ilk çamaşır tozunu yapmış.
on yıl içinde, sadece çamaşırları değil, diğer ürünleri, özellikle yazı kâğıdını da beyazlatan çamaşır tozu bütün avrupa’da yaymış ancak toz çok fazla klor içerdiği için halâ çok pahalıymış.
1913 : oakland-kaliforniya’da kurulu the electro-alkaline co. firması geliştirdiği bir işlemle kostik soda çözeltisinin klorlanmasıyla türetilen sodyum hipoklorit (NaOCl) çamaşır suyunu yapmış.
1922 : şirketin ismi clorox chemical (şu anda the clorox co.) olarak değişmiş ve sodyum hipokloritli çamaşır suyu1 pint (=1/8 galon ≈ 0,47 litre)'lik şişelerde piyasaya verilmiş. bundan sonra da çamaşır tozunun yerini hızla almaya başladı.
bugünlerde ise gelişmiş bir çok ülke, sağlığa zararları dolayısı ile çamaşır suyu kullanımından uzaklaştı. daha doğrusu klorlu çamaşır sularının yerine alternatif ürünler kullanmaya başladılar. hatta bu işin mucidi clorox bile, amerika da artık tercih edilmediği için doğal içerikli greenworks adında yeni bir marka yarattı.
sodyum hipoklorit kullanımı amerika, avrupa, japonya gibi alım gücü yüksek , bilinçli bir çok ülkede çok çok azalmışken çamaşır suyu tüketimi sıralamasında 1’inciyiz. mikropları öldüreceğiz temiz olacağız diyerek hala çılgınlarcasına klorla kendimizi zehirliyoruz.