Rakı masasında Dionysos;
yoğurt şakşuka kanıyla boğulmuş,
hürriyet buzların tasında ancak,
haydari, kendinden başka herşey olmuş.
Eski tanrıların güzelliğinde
kalmış bir tek Dionysos.
Şimdilerde martılar üzümleri didikler
kavun oynaşıp durmakta,
ilişmemek üzere çatala.
Yorgun anadolu
toprağında bir tek gamsızlık var.
Duygular senle ben,
bardağın dolduruluşu da öyle,
toprağından çıkan üzüm gibi benzer.
Davullar karışmakta gecenin kıyametine,
eskinin ve yeninin tanrıları,
insanlık sizin hangi cebinizde,
yıldızlarla beraber gitmişlerdir onlar ötelere.
Bize kadar düştün mü şarabın babası,
ketumlar fakirhanesinde sızmışsın.
Bıçaklarlar o koltuğun ağırlığında birer birer
gönlün, kendisini eskinin tozlarında bıraktı mı?