Malatya' lı Fahri Kayahan, Eşi Suna için yazmış bu türkü' yü. Çok severmiş Suna'sını. Sık sık sevdiğini dile getirirmiş.
O zamanlar öyle kolay değilmiş seni seviyorum demek! Ayıp karşılanırmış. Umursamazmış Fahri bey.
Ayrıca çok bağlıymış Suna' sına.
...
Eskiden kadınlar toplaşıp her hafta hamama giderlermiş.
yine bir hafta toplanıp hamama gitmişler.
Suna da içlerinde.
Sırtında bir beni varmış Suna' nın. Hamamda arkadaşı Neriman görmüş Suna' nın sırtında ki beni. Akşam olunca Neriman eşiyle sohbet sırasında kaçırmış ağzından.
...
Fahri bey bir gün kahvede Neriman' ın eşi ile karşılaşıp sohbet eder daha sonra sohbet tartışmaya, ardından kavgaya dönüşür. hakaretler ardı ardına sıralanır.
Neriman' ın eşi Fahri' ye;
''benim ile uğraşacağına karına sahip çık! senin karının sırtında ki beni bilirim''.
der. Bak hele.
Fahri o sinirle eve gider olan biteni Suna' ya anlatır.
Suna ise gözü yaşlarla;
" böyle bir şey olmadı." der.
Fahri' yi ikna etmeye çalışır.
Ama nafile Fahri ikna olmaz. Suna'ya çok kötü davranmaya başlar.
Bir akşam fahri, Suna ile tartışıp çıkar evden, sabah döndüğünde gördüğü manzara karşısında buz kesilir.
Suna kendini asmış.
ayak ucunda bir mektup;
'' Kusura bakma beyim, ama günlerdir kafanın içinde dönen soru işaretlerinin cevabını bilmekteyim..
Kendimi temize çıkarmak için başka yol göremedim. Şunu bil ki ben sana hiç ihanet etmedim! ''
sonrası,
işte bu türkü' yü yazar Fahri.
Her dinlediğimde gözlerimi yaşlar içinde bırakır bu türkü.
El sözü için kırmayın sevdiklerinizi, kaybetmeyin.