acının, ıstırabın dayanılmaz hale geldiği anlar olur... işte onların sonuncusu. ola ki istediniz intihar etmeyi ve sözlüğe baktınız... kim olursanız olun sizi seven birileri mutlaka kalmıştır. birileri sizi ertesi gün sağ bulmayı umuyordur.
düşünün, birkaç ay daha düşünün. birkaç yıl daha düşünün. karşınıza henüz çıkmamış ama çıkacak bir sürü iyi insan olacak. uğruna canınızı verebileceğiniz şeyler yaşamayı beklemek yerine neden önceden can veresiniz ki? yenik düşmeyin. bir çıkar yolu olur herşeyin. evli değil ama hamile olabilirsiniz, yüz trilyon borcunuz olabilir, peşinizde mafya olabilir, kafanızda kurduğunuz şeyler olabilir ve onlar dayanılmaz hale gelebilir, işkence görüyor olabilirsiniz. unutmayın, geleceğinizi bilmiyorsunuz. muhtemelen çok güzel şeyler olacak.
diyelim intihar girişiminde bulundunuz... ölümle yaşam arasındaki o anda aklınızdan geçenler, hissettikleriniz asla tarifi olmayan şeyler olacak. belki daha ölmediniz ama zehir/ilaç vücudunuza yayılacak. ve siz belki de pişman olup birilerine haber verip beni hastaneye götürün deseniz bile zaman çoktan geçmiş olacak. eğer bu ihtimalden korkuyorsanız o zaman elinize bir silah alın ve kendinizi vurun! evet, sizi sevenlerin de sizin gibi acı çekmesini istiyorsanız durmayın. çünkü zaten bu dünyaya gerekli değilsiniz. kırmak istiyorsanız zaten siktirin gidin ve arkanızda kalanlar suçluluk duygusuyla kendini yiyip bitirsin, gözlerine uyku girmesin ve gecenin dördünde kalkıp yüzlerini yıkamak zorunda kalsınlar. buysa istediğiniz durmayın!
"zehir bulabilir misin çabucak öldürecek
artık arsenik mi olur siyanür mü olur
hangisi olursa olsun hepsi işime yarar
yoksa bir tabanca bul bir avuç mermi getir
bu gece yalnızım onlar gelmeyecek
batan bu köhne şilebde ne işleri var?" attila ilhan