güncel duruma bakarsak vatan partisi dışında bütün sol partiler bilinçli yada bilinçsiz olaraktan amerikancılık yapıyorlar. suriye'de pyd ve daeş ile mücadele için fırat kalkanı harekatı başlatılıyor. chpliler gereksiz "barış" edebiyatı yapıyor. fkf,emep,ödp ve türevleri ise zaten Suriye'de sözde daeş ile mücadele eden YPG'yi destekliyor. Onların da tezleri abd'nin rojava denen bölgede 13 tane üssü olduğu görülünce ve en son ypgliler gözetiminde tek kurşun atılmadan daeş rakka'dan çıkarılınca çöktü.
şimdi illa birisi çıkıp vp solcu mu diyecek eminim. solculuğu sınıfsal kökeninden koparıp salt erdoğan karşıtlığına indirgeyenlerin bu soruları sormasını doğal karşılıyorum. Daha düne kadar "ne abd ne ab tam bağımsız türkiye" sloganı atan solcularımız bugün türkiye-abd ilişkileri zarar görmesin diye kendini parçalıyor. işin garibi daha düne kadar "komünistler moskova'ya" diye bağıran muhafazakar-milliyetçi kesim ise rus hayranlığını gizleyemiyor şu günlerde.
ben ise Türkiye'nin dengeyi iyi sağlaması gerektiğini düşünüyorum. abd bizim hiç bir zaman müttefikimiz olmadı hala da değil. ypg-pyd gibi terör örgütlerine yaptıkları silah yardımı ve en son yaşanan nato skandalı bunu tekrar etmemize vesile oldu. Batı ve atlantik yerine asya ülkeleriyle yapılacak iş birliği her halükarda ulusal çıkarlarımız açısından daha önemlidir. ancak rusya'nın da hala ypg-pyd yi terör örgütü listesine almadığını görmek gerek. ayrıca putin'in danışmanı aleksandr dugin'in suriye'nin kuzeyinde öngördüğü kürt konfederasyonunu putin'in de benimsediğini görüyoruz. rusya'ya da pek güvenmemek gerek diye düşünüyorum.
