istiklal marsinda put gibi beklemenin anlamsizligi

entry99 galeri video1
    57.
  1. sene 1919.

    atatürk bandırma'dan samsuna ayak basıyor. aklında bir milletin "kurtuluşu", gözlerinde bu fikrin parıltısı, yüreğinde türk milletinin bu fikre güven veren gururu...

    kongreler düzenleniyor, halk bilinçleniyor. kadını, erkeği, genci, yaşlısı silahını alıp cephelere "şehit olmaya" koşuyor. bir milletin "kurtuluşu" için...

    cephelerde kurşuna göğüs geriliyor, siperler arasındaki mesafenin beş metreye kadar düştüğü, silahlar sustuğunda cephelerden karşılıklı sigara-konserve alışverişinin yapıldığı bir savaş yaşanıyor. bir milletin "kurtuluşu" için...

    bu savaşın en çetin döneminde bir milli marşa duyulan gereksinim sonucu yapılan yarışmaya, para ödüllü olduğu için katılmayan mehmet akif ersoy dönemin milli eğitim bakanı tarafından "ödülsüz" olmak kaydıyla ikna ediliyor. istiklal marşı; işte böylesine yüksek mana taşıyan, manevi değeri olan, yüce türk milletinin marşı.

    87 yıl sonra, uğruna kanlar dökülen, 250bin kişinin şehit olduğu kutsal topraklarda yaşayan ve muhtemelen (?) türk olan, benliğinden sıyrılmış, maneviyatı kalmamış, uğruna ölenlere saygısı kalmamış kişiler ise "milli marş" okunurken, put gibi durmak benzetmesi yapıyor.

    yine en güzel cevap 87 yıl öncesinden, yazarın ta kendisinden geliyor.

    Bastığın yerleri toprak; diyerek geçme, tanı:
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    ya istiklal ya ölüm.

    kavrayabiliyor musun?
    3 ...