macaristan'da bu ay bir pizzacıda otururken yanımıza alman bir kadın geldi. Oturmak istedi masaya, otur dedik ama şaşırdık bir yandan da.. Kadın muazzam ingilizce konuşuyor.. Fransızca, itanyanca ve ingilizce öğretmeniymiş.. Değişik bir bünye.. Neyse kadın hayretle konuştu durdu. Türk olduğumuzu anlamış.. Neymiş, biz türk olduğumuza emin miymişiz.. içki içiyormuşuz, domuz eti yiyormuşuz **.. On dakika sonra bunların arasına kibar olmamız ve moda anlayışımız da eklendi. Neden başımız kapalı değilmiş.. Anlattık durumları.. Politikaya girdik, çıkamadık.. Kısacası imaj şu: kaba, kapalı, dar görüşlü, çocuklarını okula yollamayan, çekilmez insanlarmış oradaki türkler. Kadın, eğer sizin gibi gençler çoğunluktaysa, ülkeniz çok şanslı dedi.. Kendimi övmek için yazmıyorum elbet. Orada bulunma amacımız Türkiye'yi temsil etmekti, üstelik müzikle.. Bu yüzden söylemiş olabilir o sözleri. Bir de dedi ki, Almanya'da almandan çok bu türklerden var.. Şimdi trajedi değil de nedir bu, bilinmez..