Sadaka ve zekatla gelir dağılımı adaletini sağlamaya çalışmak fakiri ve yetimi zengine bağımlı kılar. Fakiri ve yetimi sürekli başkasına muhtaç olarak yaşatmak onları yüzsüzleştirmektir.
Önce fakirin ve yetimin üretime katılması gerekiyor. Bu durum ise tekelciliğin ve haksız rekabetin ortadan kaldırılmasıyla mümkündür. Buna rağmen üretemeyen, çalışamayan kişiye zekat ve sadaka verilir.
Yani önce fıkıhta traşladığınız nahl 71, haşr 7, tevbe 72 bakara 219 ayetler...
Sonra çiftçinin ve köylünün ürünlerini direkt pazarlama imkanı sunan ve işçi ile patronu aynı tüketime zorlayan hadisler gelsin .ondan sonra şeriatçı olalım.
Vatandaşını, yoksulu, yetimi, çiftçiyi, işçiyi, üreticiyi küfür sistemlerden daha az düşünmüş ama bol ibadet bekleyen bir din anlayışı Allah ın dini olabilir mi?
Bunun anlamı; şeriat dediğiniz sistem, basbayağı da zenginler ve güçlüler lehine, alimlerce çevrilmiş bir sistemdir. Onda Kur an ve sünnetin adaletini bulamazsınız.