bugun benden gideli tam 8 koca yıl oldu, sensizligin sekinci yılı, eskisi gibi uzulemiyorum artık lakin gittigini de kabul etmiyorum, edemiyorum, sanki cok uzak bir yerdesin ve bir gun cıkıp geleceksin gecenin bir vakti...
sen gittiginden beri icten gulemedim agız dolusu biliyorum ben mutlu oldugumda sen de mutlu oluyorsun,uzuldugumde benden fazla uzuluyorsun.
Aslımı sende bıraktım simdi kalan suretimle iadere ediyorum.. kimselerin icinde olmaya yanasmadıgı dunyamda sensiz yasıyorum sen olsaydın hic sikayet etmeden hep hayatımda olurdun biliyorum, gitmeseydin bu kadar erken bırakmasaydın..
senin istedigin gibi biri olmaya cabalıyorum cabaladıkca daha cok yıkıp dokuyorum paralıyorum etrafımdakileri sonrasında daha cok yanıyorum daha cok batıyorum dibe.
Biliyorum kızıyorsun gittigin yerden bana hani kalbin ve mantıgınla ortak hareket edecektin diye ama yapmıyorum aslında yapmak istemiyorum ben basım her sıkıstıgında bana pembe hikayeler sonu mutlu biten masallar anlatan seni ozluyorum.
Sen olsaydın her umutsuzluga kapıldıgımda her gecenin sonu aydınlık diyerek dogan gunesi gostermek icin kolumdan tuttugun gibi dısarı cıkarırdın, ucurumun kenarındayken ensemden tutup yakalayıp "hopp nereye boyle erkenden" derdin simdi bunları yapan kimse yok mu diyeceksin elbet var ama kimseleri istemiyorum, kimse acıma dokunsun daha cok acıtsın kanatsın istemiyorum bu yuzden de nefret ettigin maskelerimi takıyorum her sabah..
Atalarımız yalan demis yanlıs demis zaman her seyin ilacı olamıyormus,yıllar geciyormus habersiz sonbahar gelip yaza donuyormus mevsimler, ama butun bunlar alısmayı ogretmiyormus aslında, sadece artık aglayamıyormussun her seye, sadece icinde ki acı daha da buyuyormus.
Sen benim hayatta ki en zayıf noktam, hayatla en kuvvetli bagımmıssın kıymetini bilememisim ben, affet beni.
Kelimelere sıgmayacak kadar ozledim seni...