imanın tümüdür hazreti ali.
ben demiyorum, peygamber efendimiz diyor.
hendek savaşında arapların en büyük savaşçılarından Amr bin abduvet ile bazı adamları hendeklerin öbür tarafına geçmiş, açlık ve susuzluğa dayanamayıp kaçan müslümanlarla sayıları iyiden iyiye azalan islam ordusunun karşısına dikilmiştir.
amr bin abduvedin arap yarımadasında hep savaşta hem de akıcı konuşmada dengi yoktu, 100 adama eşdeğer olduğu söyleniyordu. nitekim hendeği atladığı diğer adamlarında sıradan olmadıkları biliniyordu.
amr müslümanlara doğru sürerek atını seslendi.
Ey Müslümanlar! Aranızda benimle savaşacak kimse yok mu?
islam ordusunda tüm başlar yere eğilmişti. peygamber sordu bu adamın sesini kesecek hiç kimse yok mu aranızda. 20 li yaşların ortasında olan hazreti ali öne çıktı.
peygamber efendimiz müsaade etmedi.
bunun üzerine amr devam etti :
Bizim ölülerimiz cennete, müşriklerin ölüleri de cehenneme gidecek’ diyen sizler değil misiniz?’ içinizde yok mu öyle biri? Onu cennete göndereyim; ya da o beni cehenneme göndersin?”
hazreti ali yine izin istedi, peygamber efendimiz yine redderek sordu aranızda bu adamın sesini kesecek olan yok mu?
içinde ömerlerin ebu bekirlerin olduğu islam ordusundan ses çıkmadı.
amr yine konuştu
Benimle savaşacak yok mu diye,
Bağırmaktan boğazım patladı! Şu anda öyle bir yerde duruyorum ki, Kahramancıklar (bulunduğum yerde) durmaktan korkarlar Şüphesiz ki yiğit insanların cesareti En güzel ödevlerindendir.
bu seferde tek savaşmak isteyen hazreti ali olunca, peygamberimiz mecbur müsaade etti ve dua etti rabbine : Allah’ım! Bedir’de (amcam oğlu) Ubeyde b. Haris’i, Uhud’da (amcam) Hamza’yı benden aldın. Şimdi ise Ali b. Ebu Talip meydanda. Rabbim, beni tek başıma bırakma ve onu önden, arkadan, sağdan, soldan, yukarıdan ve aşağıdan koru
kendi sarığını hazreti aliye taktı, kendi zırhını ona giydirdi. ve ölümcül düşmanına karşı tavsiyede bulundu.
Karşında çarpışacak kimsenin, Amr b. Abduved olduğunu unutma..
ali cevap verdi ben savaşmaya hazırım karşımdaki amr bile olsa.
ali meydana yürürken tüm heybeti ve özgüveniyle, muhammedin kararmış gözleri ışıdı tekrar ve o cümleyi kullandı.
imanın bütünüyle şirkin bütünü karşı karşıyadır.
amr eski arkadaşının oğlu aliyi görünce kahkaha attı
“Ey Ali! Amcaların arasında sen pek de naçiz bir savaşçısın. Müslümanlar arasında senden büyük başka bir kimse yok muydu? Ağzından süt kokusu gelmekteyken, kendini aslanın pençesine niye atıyorsun?...”
Ali önceleri babasının arkadaşı olan amr'a seslendi.
bilirim ki sana 2 seçenek sunulduğunda muhakkak birini kabul edersin. ya kabileni topla ebu sufyanı yalnız bırakıp git sonrada allahın birliğini ve muhammedin peygamberliğini kabul et. yada atından inde seni öldüreyim.
Amr ikinci seçeneği tercih etti atından inip, atın ayaklarını bir vuruşta kopardı.
sonra ilk hamleyi aliye yaptı kalkanını kırıp başından yaraladı.
hamle sırası büyük imam alideydi.
zülfikarı amr'a savurdu ve onun başını kesti.
islam ordusu allahu ekber diyor, ahzap ordusu ise şaşkındı.
amr'ın 2 adamı hızla alinin üstüne koşmaya başladı.
birisi yarı yolda durup geriye doğru koşmaya başladı, diğeri ise hazreti alinin kılıcıyla can verdi.
kaçan kişi daha sonraları sebebini, imam alinin yüzünde ölüm meleğinin suretini gördüm diye açıklacaktı.
peygamber efendimiz aliyi yanına aldı ve ilan etti.
Alinin bu amr'a vurduğu darbe (hendek darbesi diye bilinir) kıyamet gününe kadar insanların ve cinlerin yaptığı amallerin hepsinden daha üstündür.
