her şeyi bırakıp köye yerleşmek

entry108 galeri
    82.
  1. "her şey"den kastın ne olduğu da bence önemli.

    en başta şunu söylemek gerekir, köy kültürü, köy yaşamı "sayemizde" evrildi.

    köyde yaşamak, en azından birkaç ineğin, tavuğun beslendiği, ekimin dikimin yapıldığı, ortak ihtiyaçların imece usulü marifetiyle karşılandığı, beden gücü kullanmanın (not: tabi ki traktör, ialçalama aracı ve sair ayıtların kullanılmaması anlamına gelmiyor) esas olduğu bir yaşam modelidir. bu modelin, dayatmadan, tarif etmekten çok kendiliğinden ortaya çıkmış, basit ama işlevsel bir yaşam biçimi olduğunu tebarüz ettirmeliyim.

    ancak günümüzde evrilen ya da hadi dayatılan demeyelim de özendirilen köy yaşamı sonrasında aklımıza gelen köy hayatı, "mandıra filozofu"ndan ibaret ne yazık ki.

    bundan 7-8 yıl önce de bodruma yerleşmekti.

    köy hayatı, plaza insanlarının kaçıp saklanabileceği, tüketecek bir şey kalmayınca listelerine ekleyecekleri, "offf zihnen ve manen o kadar yoruldum ki artık gidiyorum" diyebilecekleri bir model değil bence.

    köy, üreten insanların oluşturduğu, mahalleleri, şehirleri, coğrafi bölgeleri ve nihayetinde ülkeyi şekillendirebilecek, adeta bir dinamo vasfını sırtalanabilecek bir yönetim birimine denir.

    kanımca, zengin, şımarık, tüketmekle tükenmiş insanların oyuncağı olamayacak kadar hayati olan bu yönetim biriminin üzerinden ellerimizi ve nefsi emellerimizi çekmeliyiz.

    nişantaşı elitlerinin, tv yapımcılarının ve 6360 sayılı yasanın kanıtladığı tutumu sergileyen hükümet edenlerin, köy tasvirini değiştirmesini engellemeliyiz.

    not: ben, burada hiçbir yazar arkadaşımı kastetmediğim gibi herhangi bir siyasi görüşü yeriyor yahut destekliyor da değilim.

    köy tanımı, kollektif şekilde çürütülüyor. bir köy çocuğu olarak da bu husus, beni ziyadesiyle üzüyor efendim.
    7 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük