Bedenine fazlasıyla alıştığın gün, bu seferde gerçekte bir ruh olduğunu unutmuş olursun.
Mutsuzluk olarak adlandırdığın şey, aslında ruhsallaşmaya olan ihtiyacını fark etme anıdır...
Ruhuyla bağını kaybeden insan ben neden hayattayım sorusuna bir yanıt veremediğini fark eder.
Buna yanıtı olamayan insan, uçurumun kıyısında intahar etmekten neden vazgeçmeliyim sorusunada yanıt veremeyecektir.
Ruhun ihtiyaçlarını görmen için onu dinlemen gerekir.
Ruhundaki yaralarına göz gezdirmemen , fiziksel rahatsızlığı bir öğretmen olarak hayatına kendi elinle tayin etmendir.
Hastalık gerçekte , ruhsal ihtiyaçlarının somut hale getirildiği, ete kemiğe büründürüldüğü haldir. insana sunulmuş büyük tekamul fırsatlarıdır.
Kritik hastalıklar yaşamış pek çok insan, bu süreçte hayatlarıyla ilgili büyük açılımlar yaşamışlardır. Yaşama bakışları değişmiş, fırsatı iyi değerlendirmiş ve hastalık öncesi dönemden çok daha mutlu bir yaşam sürme şansını yaratmışlardır