bu ülkede tarih boyunca kaçakçılık bir sektör olmuştur. sınır bölgelerinin en büyük geçim kaynağıdır. devlet belli ölçülerde göz yumar. sigara kaçakçılığı, elektronik eşya kaçakçılığı, hatta terörist kaçakçılığı bile görüldü bu topraklarda. kaçak çay diye marketlerde satılan çaylar var. dünyanın hiç bir yerinde mayın tespit edebilen eşekler yoktur mesela...
ama bu ülke tarihinde hiç bir zaman temel gıda maddesi kaçakçılığına şahit olmadı. ta ki bu güne kadar. yıllardır bilinçli şekilde tarım ve hayvancılık bitirildi. kendi kendine yeten 9 ülke statüsünden; avrupanın tahıl ambarı olan ülke statüsünden nohut, mercimek, buğday hatta et ithal eden ülke haline geldik. mercimeği meksikadan, eti sırbistandan, gdo'lu buğdayı israilden alır olduk.
hadi bu kadarına bile zar zor tahammül ederken dün haberlerde vücutlarına et sararak kaçakçılık yapan insanları görünce artık ne hale geldiğimizi çok net bir şekilde anladım. gürcistan'da etin kilosu 5 liraymış arkadaşlar bu arada.
lady gaga'ya kaçakçılara ilham kaynağı olduğu için dava açmamız lazım bizim.
yaşasın süper güşlü türkiye! ekonomi süper gelsenize...