haha, şimdi bi siktirip çay koyacam ama ciddiyim lan. özellikle erkek yazarlar, biliyorum hepiniz bir zamanlar bu duyguyu yaşadınız.
şimdi efendim ergenlik vücuttan nefret etmeyi getirir. öküz gibi adamları gördükçe içi ezilir normal boyutlardaki arkadaşların. ilk olarak beliren pazu böyle yumuşak, böyle ıkınınca çıkan, yüksekliği 3 santimi geçmeyen bir et parçası olur genelde. fakat nedense özellikle liseye yeni geçmiş ya da henüz geçmemiş erkeklerde kendi kaslı sanmak takıntısı başlar.
geceleri aynanın karşısına geçip ıkınmadınız mı hiçbiriniz? beni kandırabilirsiniz fekat kendinizi asla olm.. başkasının yumruğunu yemeden kendinizinkini balyoz sandığınız zamanlar olmadı mı hiç?
benim çok arkadaşım oldu böyle küçükken. ben de öyleydim ama ben söylemeye utanırdım çok kaslıyım diye. beden dersleri bitiminde millet soyunurken herkes sinsi sinsi birbirinin kollarına, karnına bakardı. gözlemledim ben bunları hep küçükken.
birkaç ibne olurdu, adam sürekli ıkınarak geziyor.. pancar gibi oluyor suratı ama salmıyor kendini, illa o karın baklava görünecek. illa o koldan yuvarlak bir şey fışkıracak.. nedense herkes de en kaslının kendi olduğunu sanardı. ben de sandım.
bir yerden sonra sürekli kola bakmaya başlar erkek olan. 'uu olm büyüyor lan' diye geçirir içinden. bizim bir bedenci vardı, ergen veya liseli değildi ama çocuk ruhluydu. o bile öyleydi.
'hocam saat kaç' derdik.
adamın kolunun saati gözlerine tutmak için aldığı şekli anlatamam. gösteriyordu böyle 'benim kaslarım var, döverim sizi' diye. hey yavrum, 3 dakikada bir saat sorardık.. saate baka baka van diesel oldu şimdi herif.