bilgilendiriyor mu, öğretiyor mu, düşündürüyor mu, güldürüyor mu, sosyalleştiriyor mu, gündem mi yaratıyor, gündemi mi aktarıyor, huzur mu veriyor, hangi derde derman oluyor gibi bir soruyla kendine vücut bulan sorunsaldır. bu arada sel, sal eklerinden nefret ediyorum.
benzerlerine göre nispeten kaliteli bir ekşi sözlük klonu olan uludağ sözlük yıllar içindeki evrimini tekamülden ziyade kanserden yana kullanmış gibi duruyor. ilerlemek bir yana kendi kendisini tüketip yok olma sürecine girmiş gibi gözüküyor. eşyanın tabiatı gereği diyeniniz de çıkabilir. Entropi diye bir şey var nihayetinde.
başlıkları, altlarına yazılanları, tepkileri samimi bir iyi niyetle anlamaya çalışıyorum ama cıks olmuyor. şimdi liseliler geldi böyle oldu demesin kimse ben bir sürü aklı başında liseli biliyorum bu tarz başlık ve entrylerden koşa koşa kaçacak.
içerisinde kaosun, anlamsızlığın, hedefsizliğin, ilkesizliğin, kaba güç savaşının nietzche'nin bile kıskanacağı şekilde vücut bulduğu, epikür'ün haz bahçelerinin en son hallerini mumla aratacak müptezelliğin hakim olduğu bu köhne sözlük neye hizmet ediyor ?